İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Garanti Bankası sponsorluğunda gerçekleştirilen İstanbul Jazz Festivali, 2018 yılında 25. yaşını kutluyor. Çeyrek asır boyunca İstanbullu müzikseverleri, müziğin en iyi ve en yeni örnekleriyle buluşturan İstanbul Jazz Festivali, bu yıl da, 26 Haziran – 17 Temmuz tarihleri arasında yıldız isimlerden yeni keşiflere 250’yi aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’un 27 farklı mekânında ağırlayacak.
Bu yıl 26 Haziran-17 Temmuz tarihleri arasında, farklı mekânlarda gerçekleştirilecek 50’nin üzerinde konserle, bu yaz da Haziran ve Temmuz aylarında keşiflerle dolu bir festival deneyimi yaşatacak.
Festival kapsamında geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen, yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarını merkezine alarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla SOCAR Türkiye desteğiyle hayata geçirilen “Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması” ikinci kez 27-30 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivalin ilk haftasındaki dört günde gerçekleşecek bu bölümü, festival izleyicisi ile beraber uluslararası müzik sektörünün önemli temsilcilerinden oluşan kalabalık bir delege topluluğu da izleyecek.
Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülü
25. İstanbul Jazz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü, iki önemli jazz üstadı Nezih Yeşilnil ve Şevket Uğurluer’in yanı sıra Balarısı Ahmet olarak da tanınan ağız armonikası sanatçımız Ahmet Faik Şener’e festivalin açılış töreninde takdim edilecek.
Balarısı Ahmet lakabıyla tanınan ve ağız armonikasının Türkiye’deki virtüözü olarak bilinen Ahmet Faik Şener, ilk armonikasına ilkokul yıllarında sahip oldu. Hukuk öğrenimi gördüğü üniversite yıllarında ilk topluluğunu kuran Balarası Ahmet, piyanoda Şerif Yüzbaşıoğlu, flütte Şefik Uyguner ile beraber kurduğu Balarıları adını verdiği topluluğuyla bir yandan şarkı söylerken diğer yandan akordeon ve ritm aletleri çaldı. Yıllarca yanında taşıdığı armonikasıyla radyo stüdyoları, konser salonları, gazino sahneleri ve hatta televizvon ekranlarına kadar her yerde klasik müzikten halk müziğine hemen her tür eseri yorumlayan Ahmet Faik Şener, ağız armonikası için yazılmış Malcolm Arnold ve Marcello’nun obua konçertoları gibi pek çok besteyi seslendirdi.
Genç yaşta mandolin ve gitar ile müzikle tanışan Nezih Yeşilnil’in 1980’de edindiği kontrabas, çok ilgilendiği jazz müziğini hayata geçirmesine neden oldu. Erol Pekcan, Nükhet Ruacan, Tuna Ötenel, Neşet Ruacan ve Önder Focan’la çalışmalar yapan Yeşilnil, 1992-1993’te Jak – Janet Esim Topluluğu ile üç kez Avrupa turnesine katıldı, 1996 yılında Eurovision Şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil eden grupta yer aldı. Uluslararası alanda da ismini duyuran ve uluslararası jazz festivallerinde pek çok dünya yıldızı ile aynı sahneyi paylaşan Nezih Yeşilnil, halen kendi triosunun yanısıra jazz ve etnik müzik yapan çeşitli gruplarla müzisyenlik hayatını sürdürüyor.
Piyanonun efsane ismi Şevket Uğurluer, ilkokul yıllarında mandolinle müzik çalışmalarına başladı ve değişik enstrümanlardan sonra piyano ile devam etti. Henüz 17 yaşındayken Erol Büyükburç, Metin Ersoy, Kanat Gür ve Salim Ağırbaş’la birlikte ilk orkestralarını kuran Uğurluer, dönemin belli başlı orkestralarında çalıştıktan sonra 1961 yılında kendi adını taşıyan orkestrasını kurdu. “Şevket Uğurluer ve Arkadaşları” adıyla devrin önemli şarkılarını seslendirip, Folk ve Klasik Türk Müziği eserlerini jazz’a adapte eden Uğurluer’in “Ana Beni Eversene”, “Not Responsible”, “Tombalacık Halimem”, “You” isimli 45’lik plakları o yılların en ilgi çekenleri arasında yer aldı. 1991’de yapılan Eurovision Şarkı Yarışması’na besteci olarak katılan Uğurluer, 20 yıl boyunca süren “Anılarla Müzik” adındaki performans programında televizyon izleyicilerini unutulmaz jazz performansları ile buluşturdu.

Nezih Yeşilnil (Photo: Teoman Cimit)
Festival Çok Özel Bir Konserle Açılıyor
- 25. Yılda Nesiller Boyu Türkiye Jazz’ı
26 Haziran 2018, 21.30, Zorlu PSM Ana Tiyatro
İstanbul Jazz Festivali, Türkiye Jazz sahnesine bir saygı duruşu niteliğindeki çok özel bir proje ile 25. yılını kutluyor. Türkiye jazz’ının yapıtaşları arasında yer alan sanatçıları bir araya getirecek bu yıldızlar topluluğu, Festival’in açılışında tarihe geçecek bir şölene tanıklık etmemizi sağlayacak.
Türkiye jazz sahnesinin kilometre taşları olan solistler ve topluluklarından oluşan yıldızlar geçidi ve Kamil Özler şefliğindeki TRT Hafif Müzik ve Jazz Orkestrası’nın solist ve bestecilerle seslendirdiği çeşitli yapıtlarla, geniş bir kesit sunacak. Ali Perret, Ateş Tezer, Ayşe Gencer, Ayşegül Yeşilnil, Ayşe Tütüncü, Deniz Dündar, Emin Fındıkoğlu, Kerem Görsev, İlham Gencer, Neşet Ruacan, Nezih Yeşilnil, Nilüfer Verdi, Okay Temiz, Önder Focan, Sibel Köse, Şenova Ülker, Tuna Ötenel, Volkan Hürsever, Yahya Dai gibi usta isimlerin icra ve yapıtlarıyla katıldığı dev bir kadro ile gerçekleşecek konser, önümüzdeki yıllarda gelenekselleşmesi planlanan özel projelere öncülük edecek. 26 Haziran Salı akşamı Zorlu PSM Ana Tiyatro’da gerçekleştirilecek bu çok özel açılış konserinde Türkiye jazz’ını farklı pencerelerden ele alan düzenlemelerle sayısız solist ve besteciye yer verilecek.
Yerli Sahnenin Parlayan Müzisyenleri bu sene de
“Vitrin”: Türkiye Güncel Müzik Buluşması’nda Bir Araya Geliyor
27-30 Haziran 2018
Festival kapsamında yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarını odağa alarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla ilki geçtiğimiz yıl SOCAR Türkiye’nin sponsorluğunda gerçekleştirilen “Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması”nın ikincisi 27-30 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Temellerini Türkiye’nin kültürel değerlerini daha geniş bir çerçevede tanıtmak, kültürlerarası diyaloğu artırmaktan alan ve güncel müziği odağa alan bir proje olan “Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması”, Türkiye’de özellikle son yıllarda hızla gelişen müzik üretimi ve dünyaya açılan yeni müzisyenlerin ve projelerin çokluğu nedeniyle bu projelerin kurumsal olarak da etkin bir uluslararası temsilini sağlamayı amaçlıyor.
“Vitrin” kapsamında 27-30 Haziran tarihleri arasında, Türkiye’den 30’un üzerinde sanatçı ve topluluğun konseri gerçekleştirilecek.
Türkiye ve yurtdışından davet edilecek 40’ın üzerinde uluslararası müzik profesyonelinin izleyeceği bu konserlere paralel olarak, düzenlenecek panel ve seminerlerle de uluslararası katılımcılara Türkiye güncel müzik sahnesi tanıtılacak. “Vitrin” kapsamında gerçekleştirilecek sektörel toplantılarla yerli ve yabancı müzik profesyonelleri buluşturulacak ve sanatçılarımızın yurtdışına açılmasını teşvik edecek ilişkilerin kurulması sağlanacak. “Vitrin” kapsamında, toplulukların uluslararası turnelerini desteklemek amacıyla toplam 5.000 Euro değerindeki “SOCAR Türkiye İpek Yolu Turne Destek Ödülü” bu sene de verilecek.
Bu yıl “Vitrin” kapsamında Festival’deki çeşitli sahnelerde müzikseverlerle buluşacak isimler arasında, klasik perdesiz gitarın mucidi ve üstadı Erkan Oğur ve dörtlüsü, piyanistliği ve etkileyici vokaliyle de tanınan Selen Gülün, jazz piyanisti, besteci, aranjör ve yapımcı Çağrı Sertel, besteleri dünyanın saygın orkestraları tarafından sahneye konan, Türkiye jazz sahnesinin en başarılı davulcularından Ediz Hafızoğlu, bestelerinde, jazz’ın yanı sıra funk, R&B, rock ve etnik unsurları birleştiren Ercüment Gül ve Lara Di Lara ile Levni’nin yepyeni projesi Alike Places de bulunuyor. Ayrıca Gece Gezmesi kapsamında Kalben, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Taner Öngür & 43.55, Islandman, Focan & Bıyıkoğlu Organic Expeditions, Nilipek ve Melike Şahin gibi bağımsız sahnenin yeni ve başarılı isimleri de Vitrin’e dahil olacak.
“Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması”nda yer alacak sanatçıların tam listesi ve etkinliğin detaylı program Mayıs ayında duyurulacak.

Erkan Oğur (Photo: Nuray Şeker Bekoğlu)
25. İstanbul Jazz Festivali Programı
Festivalin 25. Yılında Yıldızlar Geçidi
- Melody Gardot
27 Haziran Çarşamba, 21.00, Uniq Açık Hava Sahnesi
Türkiye’deki ilk konserini 2009 yılında yine İstanbul Jazz Festivali kapsamında veren Amerikalı jazz sanatçısı Melody Gardot, festivalin 25. yılında da ülkemizdeki çok sayıda hayranını sevindirecek. Yıllar önce başından geçen ağır trafik kazası sonrasında, kendi şarkılarını yazmaya başlayarak, bu şarkılarla hayata tutunan Melody Gardot, aynı zamanda müziğin iyileştirici gücüne de sonsuz inanıyor. Aradan geçen 13 yıl içinde yayınladığı, dünya çapında büyük başarılar kazanan albümleriyle kendi kitlesini yaratması da bu inancın belki de en güzel sonucu. Melody Gardot’nun sahnesi karizması, duyuları kategorilere sığmadan sarmalayan derinlikli müziği, derinlerden kendini hissettiren Philadelphia yansımaları, etkileyici vokali ve açıklıkla paylaştığı sahici hikâyelerinin güçlü bir birleşimi.
- Benjamin Clementine
5 Temmuz Perşembe, 21.00, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi
Aşk, melankoli ve başkaldırının ses bulduğu ballad’larıyla Benjamin Clementine, hem tutkulu bir vokal hem de şarkı sözü yazarı ve şair olarak, ilk kez 2013’te Jools Holland’ın sahnesinde kendini dünyaya tanıttığından beri, dinleyicilerinin duygu haritalarında melodileriyle sağlam bir yer edinmeyi başaran, had safhada ilham verici bir sanatçı. Müziğinin çarpıcılığı konusunda otoritelerin adeta söz birliği ettiği bu yeni nesil deha, 2015 yılında ilk albümü At Least For Now ile Mercury Ödülü’nü kazandı. Nick Cave ve Tom Waits ile üç kahramanından biri olan Nina Simone’un izinden gitmeye devam ederken, geçtiğimiz yıl yayınladığı ikinci albümü I Tell A Fly ile müziğinin o sarsıcı tesirini bir kez daha kanıtladı. Benjamin Clementine’in, edebiyatla müziğin tek vücut olup izleyiciyi büyülediği teatral sahnesi kaçırılmaması gereken bir deneyim.
- Nick Cave and the Bad Seeds // Lara di Lara
10 Temmuz Salı, 19:30, KüçükÇiftlik Park
Kırk beş yıllık müzik kariyeri boyunca çok sayıda sanatçıya ilham kaynağı olmuş, Avustralyalı şarkıcı, söz yazarı, besteci, senaryo yazarı, şair ve aktör Nick Cave ile sanatçının müzik kariyerinde ayrılmaz bir yeri olan Warren Ellis ve ekibin daimi birer parçası olmuş Thomas Wydler, Martyn P. Casey, Jim Sclavunos ile gruba son iki albümde dahil olan gitarist George Vjestica ile besteci ve perküsyonist kimliğiyle tanınan Toby Dammit’ten oluşan The Bad Seeds İstanbul Jazz Festivali kapsamında 10 Temmuz Salı akşamı sahne alacak. Nick Cave & The Bad Seeds’ten önce ise alternatif müzik camiasının sevilen isimlerinden Dilara Sakpınar’ın grubu Lara di Lara gecenin açılışını yapacak.
- Caro Emerald
12 Temmuz Perşembe, 21.45, Zorlu PSM Ana Tiyatro
Festivalin bu gecesinde Zorlu PSM Ana Tiyatro’yu Caro Emerald ışıltısı saracak. “Back It Up” ve “A Night Like This” gibi hit’leriyle 2009’dan bu yana müzik dünyasının enerjisi en yüksek seslerinden olan Caro Emerald, çok kısa sürede zirveyle tanışıp, günümüz jazzının fenomenlerinden birine dönüştü. 2017’nin sonunda Metropole Orkest işbirliğiyle MO x Caro Emerald EP’sini yayınlayan electro swing’in kraliçesi soluksuz Schindler’in sponsorluğunda gerçekleşecek bu geceyle İstanbul Jazz Festivali sahnesine adını yazdıracak. Emprovize adımlarla süslediği vokalinin yanı sıra, sahne stiliyle de sofistike ve zamansız bir ikona dönüşme yolunda emin adımlarla ilerleyen Caro Emerald’ın büyüsüne kapılmamak imkansız.
- Robert Plant & The Sensational Space Shifters
17 Temmuz Salı, 21.00, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi
Led Zeppelin’in efsanevi sesi, rock tarihinin tartışmasız en muazzam vokal ve topluluk liderlerinden Robert Plant, 11 yıl sonra yeniden İstanbul Jazz Festivali’ne konuk oluyor. Bitmesi hiç istenmeyen hikâyeler anlatan eşsiz sesi, 70’lerdeki parıltılı Led Zeppelin günlerinden solo kariyerindeki unutulmaz yapıtlarına kadar kuşaklar boyu koruduğu yenilikçi müzikal tavrı ve izleyiciyi kendine bağlayan sahne duruşuyla Robert Plant, hafızalarda büyüleyici bir sayfa daha açmak için, grubu The Sensational Space Shifters eşliğinde, Matraş’ın sponsorluğunda 25. İstanbul Jazz Festivali programında yer alacak. Robert Plant’in, son albümü Carry Fire’dan da şarkılar seslendireceği bu gece, izleyicilerin müzik atlaslarına gururla ekleyecekleri türden.
Jazz Tutkunlarının Buluşma Noktası
- Dave Holland, Zakir Hussain & Chris Potter
29 Haziran Cuma, 21.30, Zorlu PSM Ana Tiyatro
İstanbul Jazz Festivali’nin 25. yılında, her biri ayrı ayrı çığır açıcı işlerle anılan, çağdaş jazz’ın üç dev ismi aynı sahnede buluşuyor. Dünya müziğiyle jazzı harmanlayan tabla üstadı Zakir Hussain, DownBeat tarafından “dünyanın en çok incelenen ve ilham veren saksofoncusu” ilan edilen duayen Chris Potter ve bugüne kadar yüzlerce albümde kusursuz kayıtlarıyla var olan, janrlar ötesi inovatif müziğiyle tanınan bas gitarist ve besteci Dave Holland’dan oluşan, dahiyane bir emprovizasyon üçlüsü olarak da tarif edilebilecek bu yıldızlar topluluğunun, birlikte inşa ettiği görkemli jazz dili ile baş döndürücü bir akşam!
- Kurt Elling Quintet With Special Guest Marquis Hill
6 Temmuz Cuma, 19.30, Uniq Hall
Grammy ödülü sahibi olmasının yanı sıra, 12 kez aday olarak Grammy tarihine adını defalarca yazdıran, günümüzün en şiirsel ve dinamik jazz vokallerinden Kurt Elling’in yükseklerde gezinmeyi seven sesi ve iddialı şarkı sözleri bu gecede festival sahnesini Marquis Hill’in trompeti eşliğinde taçlandıracak. Louis Armstrong, Jelly Roll Morton ve King Oliver’ın başkahramanları olduğu Chicago jazz’ını modernize eden en başarılı müzisyenlerden Marquis Hill, 2014’ten bu yana kariyerine New York’ta devam ediyor. Hill, solo projelerine odaklanmanın yanısıra, jazz dünyasının görkemli isimlerinden Marcus Miller ve Joe Lovano ile aynı sahneyi paylaştığı gecelere imza atarak New York sahnesini hareketlendiriyor. Festival gecesi, sahne birlikteliklerini uzun yıllardır jazz’ın pek çok önemli sahnesinde sürdüren Kurt Elling ve Marquis Hill’in İstanbul’daki ilk buluşması olacak.
- Avishai Cohen “1970”
3 Temmuz Salı, 21.00, Sultan Park Swissotel the Bosphorus
Jazz füzyon tarihinin yaşayan en önemli piyanistlerinden Chick Corea’nın büyük keşiflerinden Avishai Cohen, bugün jazz ve klasik müzik dünyasının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Müziğini geleneğe saygı ve yeni maceralara atılma coşkusu arasında dengeli bir alanda konumlandıran Avishai Cohen’in tınıları modern jazz’ı Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Afro-Amerikan etkileriyle harmanlıyor. Alıştığı suların kısmen dışına çıkıp yeni maceralara atıldığı, heyecan verici son albümü 1970 ile müziğini İstanbul Jazz Festivali izleyicisiyle paylaşmak için şehre gelen virtüöz, Sultan Park’ın eşsiz atmosferinde gerçekleşecek jazz dolu bir yaz akşamında sahneye çıkacak.
- The Fred Hersch Trio
11 Temmuz Çarşamba, 21.30, Zorlu PSM Drama Sahnesi
21. yüzyılın en keşifçi jazz sanatçılarından Fred Hersch, otuz yılı aşkın bir zamandır, solo resitalleri, ikili veya üçlü işbirlikleri ve 40’a yakın albümüyle övgülerin odağı olmaktan hiç vazgeçmedi. Birlikte çalıştığı onlarca müzisyenin arasında Joe Henderson, Art Farmer, Charlie Haden, Stan Getz ve Bill Frisell’in adlarını saymak dahi onun başarısını özetlemeye yetmiyor. Jason Moran’ın, “Lebron James basketbol sahnesinde neyse Fred de piyano başında odur” diyerek tarif ettiği, festivalin unutulmaz gecelerinden biri için izleyicinin karşısına çıkacak Fred Hersch’in sınır tanımayan müziği jazz severleri etkisi altına alacak.
- Fabrizio Bosso Quartet // Massimo Manzi Trio feat. Elif Çağlar
2 Temmuz Pazartesi, 20.00, Venedik Sarayı Bahçesi
Venedik Sarayı’nın tarihi atmosferinde gerçekleşecek bu gece, İtalya’nın en önemli jazz davulcularından Massimo Manzi’nin, gitarda Domingo Muzietti, bas gitarda Massimo Giovannini gibi önemli müzisyenlerden oluşan üçlüsü Massimo Manzi Trio ile başlayacak. Bu üçlüye, jazz müzisyeni Elif Çağlar enerjik vokaliyle eşlik edecek. Bu performansın ardından festival sahnesi, jazz trompetinin ustalarından, bugüne kadar Enrico Pieranunzi, Rosario Giuliani, Charlie Haden ve Carla Bley’in de aralarında olduğu güçlü figürlerle işbirlikleri yapan Fabrizio Bosso’nun ve dörtlüsünün olacak. State of Art projesinin yeni adımı niteliği taşıyan ve sanatçının en çok hayranlık beslediği müzisyen arkadaşlarıyla sahnede olacağı konserde, piyanoda Julian Oliver Mazzariello, bas gitarda Jacopo Ferrazza ve davullarda Nicola Angelucci bu otantik müzik diyaloğunu bütünleyecek.
Yeni Nesil Jazz’cılar, Jazz’da Yeni Soluklar
- R+R=Now
Robert Glasper / Taylor McFerrin / Derrick Hodge / Christian Scott / Terrace Martin
6 Temmuz Cuma, 22.00, Uniq Açık Hava Sahnesi
En büyük ilham kaynağı Miles Davis’in çığır açıcı bakış açısıyla jazz’a kendi ruhunu katan piyano virtüözü Robert Glasper, 90’larda alevlenen neo-soul hareketinin en yetenekli isimlerindendi. İlk albümünden bu yana Blue Note çatısı altında imza attığı birbirinden başarılı albümlerle üç Grammy ödülünün sahibi oldu. Bugün hip hop ve R&B’ye jazz aşılamaya devam ediyor ve yeni grubu R+R=Now ile kendisi gibi, farklı müzik türlerini harmanlamaktan haz duyan müzisyen arkadaşları, multi-enstrümantalist Taylor McFerrin, bas gitarist Derrick Hodge, jazz trompetçisi Christian Scott ve Kendrick Lamar’ın zirveyi yakalayan parçalarının arkasındaki isim Terrace Martin’i buluşturuyor. Henüz geçtiğimiz yıl kurulan, enerjisi her daim yüksek rakımda seyreden yıldızlar topluluğunun bu ilk İstanbul performansı olacak.
- BADBADNOTGOOD // Zara McFarlane
7 Temmuz Cumartesi, 20.30, KüçükÇiftlik Park Bahçe
Karayip ve reggae geleneğini jazza ustalıkla yediren, İngiliz jazz’ının büyük keşiflerinden Zara McFarlane, KüçükÇiftlik Bahçe’deki bu gecenin açılışını yapacak. Erken dönem Nina Simone ve Roberta Flack tınıları barındıran bu ışıltılı vokal, ilk albümü Until Tomorrow ile MOBO Ödülleri’nde “Best Act” kategorisinde aday gösterilerek büyük ilgi topladı. Geçtiğimiz yıl yayınladığı üçüncü albümü Arise da övgülerin adresi olmuş durumda. Modern jazz’a dair yepyeni adımlar atan, Toronto çıkışlı Badbadnotgood ise gecenin ikinci konuğu olacak. Kendrick Lamar’la işbirliklerine, Black Panther’ın orijinal film müzikleriyle devam eden grup, hip hop cover’larıyla da tanınıyor. Saksofon, davul, klavye ve bas gitar dörtlüsünün akıllarda yer edecek bir müzik şöleninin kapılarını aralayacağı Badbadnotgood performansı izleyicilere yıldızlar altında istisnai bir gece yaşatacak.
- Julian Lage Trio
11 Temmuz Çarşamba, 19.00, Zorlu PSM Drama Sahnesi
1997’de, sekiz yaşındayken keşfedilen Julian Lage’ın dehası o dönemde Jules Et Eight adlı, Oscar’a da aday gösterilen bir belgeselin konusu olacak kadar ilgi çekiciydi. Ertesi yıl Carlos Santana’nın sahnesine konuk oldu, 13 yaşında ise Grammy Ödülleri gecesinde sahne aldı. Başarısı çocukluk dönemiyle sınırlı kalmayıp artarak devam eden jazzın genç virtüözü Julian Lage bugün 30 yaşında ve şimdiden başarı tahtasına, Gary Burton, Jim Hall, David Grisman, Béla Fleck ve Charles Lloyd gibi büyük isimlerle yaptığı işbirliklerini ve grup liderliğini yaptığı üç albümü yazmış durumda. Gelecek projeleri merakla beklenen Julian Lage, kusursuz tekniğini bu festival akşamında İstanbullu izleyiciyle paylaşacak.
- Parisien-Peirani-Schaerer-Wollny “Out Of Land”
12 Temmuz Perşembe, 20.00, Zorlu PSM Drama Sahnesi
Avrupa jazzının en karizmatik dörtlülerinden Parisien-Peirani-Schaerer-Wollny, sadece kendi sınırlarını değil enstrümanlarının da sınırlarını zorlamayı seven bir topluluk. Parlak kariyerlerini bu ortak projeyle pekiştiren İsviçreli vokal Andreas Schaerer, Alman piyanist Michael Wollny, Fransız akordiyoncu Vincent Peirani ve Fransız saksofoncu Emilie Parisien, bu birlikteliği geçtiğimiz yıl Out of Land albümüyle taçlandırdı. Topluluğun Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde gerçekleştireceği hayli karakteristik performans, yüksek seviyede bir heyecanla açılan ve kusursuz bir kapanışla sonlanan bu albümün hazinelerini keşfe çağırıyor. Proje gruplarının doğası gereği, tekrarına belki de bir daha rastlanmayacak bu ender buluşma bu özelliğiyle ilgiyi üzerinde topluyor.
- Knower ve diğer sürprizlerle jazz dans pistine taşınıyor!
13 Temmuz Cuma, 21.00, Beykoz Kundura
Bugüne kadar Kamasi Washington, Ibeyi, JUNUN, Bokante gibi isimlerle modern jazzın dönüşümüne sahne olan ve son yıllarda fesvalin en sevilen mekânlarından birine dönüşen Beykoz Kundura’da yine son yılların en heyecan verici isimleri art arda sahne alacak. Gecenin kapanışı yapacak ismin daha sonra açıklanacağı etkinlikte ön grup baş döndürücü dinamizmi ile dinleyenleri kendine hayran bırakan elektronik müzik ikilisi Knower. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Beykoz Kundura’ya tekneyle ulaşım sağlanacak. Ayrıntılar jazz.iksv.org’dan takip edilebilir. Bu etkinlik Beykoz Kundura’nın değerli işbirliğiyle gerçekleştirilecek.
Farklı Coğrafyalar, Farklı Sesler
- Erkan Oğur Quartet // Shahin Novrasli Trio
30 Haziran Cumartesi, 19.30, Sakıp Sabancı Müzesi Fıstıklı Teras
Bugüne kadar dünyanın önemli jazz sahnelerinde yer alan piyanist ve besteci Shahin Novrasli, Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki bu etkileyici gecenin ilk konuğu. Egzotik ve yumuşak melodileri güçlü ve keskin armonilerle bezediği müziği, Shahin Novrasli’nin erken yaşta edindiği klasik müzik bilgisinin Azerbaycanlı kökenlerinden doğan geleneksel folk ilhamıyla kesişmesinin hayranlık uyandırıcı bir sonucu olarak izleyiciye ulaşıyor. SOCAR Türkiye sponsorluğunda gerçekleştirilecek konserde Shahin Novrasli’den sonra festival sahnesini Erkan Oğur onurlandıracak. Folk, jazz, blues sanatçısı, klasik perdesiz gitarın mucidi ve üstadı Erkan Oğur, kendine has enstrüman hakimiyetiyle unutulmaz bir müzik deneyimi vadediyor. Erkan Oğur’un sahneye Can Çankaya, Matt Hall ve Turgut Alp Bekoğlu ile çıkacağı etkinlik, bu dörtlünün enstrümanlarının eşsiz birlikteliği sayesinde duyguların coşkuyla dile geleceği bir yaz gecesini işaret ediyor.
- Adam Baldych & Helge Lien Trio with Tore Brunborg “Brothers”
4 Temmuz Çarşamba, 21.00, Sultan Park Swissotel the Bosphorus
Günümüz jazz’ının en önemli keman virtüözlerinden, jazz kemanına yepyeni bir soluk kazandıran, bir anlamda kendi lügatını yaratan Adam Baldych, Helge Lien Trio ve Tore Brunborg ile DHL’in sponsorluğunda İstanbul Jazz Festivali sahnesinde buluşuyor. Adam Baldych’e sahne arkadaşlığı yapacak Norveç menşeli jazz piyanisti ve besteci Helge Lien’in müziği Bill Evans’ın melodik çizgilerle örülü piyano stili, Keith Jarrett’ın hikâyeler ören keşifçiliği ve Brad Mehldau’nun incelikli anlatımının eşsiz bir harmanı olarak kendine hayran bırakıyor. Çağdaşı ve geleceği yakalarken, çocukluğunun folk ezgilerini de müziğine katıyor. Gecenin üçüncü kahramanı, besteci ve saksofoncu Tore Brunborg ise Norveç jazz sahnesinin bir başka yıldızı. Bu etkileyici üçlü geçtiğimiz yıl birlikte yayınladıkları Brothers albümünden parçalarla, Sultan Park’ın kendine has atmosferinde, bir yaz akşamında bir araya gelecek.
- Anat Cohen & Marcello Gonçalves
9 Temmuz Pazartesi, 19.00, Zorlu PSM Drama Sahnesi
Klarneti ve saksofonuyla Anat Cohen, performans alanını her daim bir kutlama alanı olarak görüyor ve müziğinin çevresinde bir araya gelen izleyiciyi bu kutlamanın bir parçası yapıyor. Anat Cohen’e bu festival gecesinde ayrıca, Outra Coisa albümü ile Grammy’ye birlikte aday olduğu Brezilyalı gitarist Marcello Goncalves eşlik edecek. İkili, çığır açıcı işleriyle tanınan besteci Moacir Santos’un bestelerine kendi duygularıyla yeni bir soluk katacak. Brezilya ezgileri ve jazz öğelerinin güçlü melodilerle birlikte başrolde olacağı bu renkli gecenin yüksek enerjisi izleyiciyi tesir altına alacak.
- Omar Sosa & Yilian Cañizares “Aguas”
9 Temmuz Pazartesi, 21.00, The Marmara Esma Sultan Yalısı
Omar Sosa, melodileriyle Afrika ve Küba kökenlerine her zaman atıfta bulunurken, bestelerinde jazz, dünya müziği ve latin jazz unsurlarını özgürce bir araya getiriyor. Amerikan jazz’ını gizli gizli dinleyebildiği Küba’daki ilk gençlik yıllarından sonra, bu büyük ilgiyi müziğinde yaşatacak birbirinden başarılı albümlere imza attı. Çokkültürlülüğe saygıyı kendine düstur edinerek yaptığı bestelerle Latin jazz’ına kendine özgü bir renk ve coşku kattı. Bugüne dek 7 kez Grammy’ye aday gösterilen, her yıl dünya genelinde 100’ün üzerinde konser veren piyano üstadı Omar Sosa, coşkusunu nihayet İstanbul Jazz Festivali’ne de taşıyor. Omar Sosa’ya, tutkulu vokali ve kemanıyla eşlik edecek Küba asıllı Yilian Cañizares ise klasik müzik sevgisini jazz, salsa ve Afrika ritimleriyle süsleyen nadir bir yetenek.
Türkiye’den Jazz’ın ve Güncel Müziğin En Başarılı İsimleri
- Çağrı Sertel “Instant” // Alike Places
27 Haziran Çarşamba, 22.00, Salon İKSV
Çağrı Sertel’in, 12 yaşındayken klavyeyle başlayan müzik ilgisi, kendi şarkılarını yazma heyecanıyla devam etti ve güçlü bir kariyere dönüştü. Jazz piyanisti, besteci, aranjör ve yapımcı Çağrı Sertel’in, modern jazz ve progresif çizgisini etnik unsurlarla süslediği Instant’tan parçalar sunacağı Salon sahnesi, sanatçının özgür müziğiyle yeni ufuklara açılacak. Çağrı Sertel’den önce ise Lara Di Lara ve Levni’nin yepyeni projesi Alike Places, indie R&B, IDM ve hiphop kıyılarında gezinen sesler olarak cereyan edecek.
- Selen Gülün “Kadınlar Matinesi”
29 Haziran Cuma, 19.00, Zorlu PSM Drama Sahnesi
Besteleri dünyanın saygın orkestraları tarafından sahneye konan, besteciliğiyle olduğu kadar piyanistliği ve etkileyici vokaliyle de tanınan, Türkiye’nin en başarılı müzisyenlerinden Selen Gülün, ayakları yere çok sağlam basan Kadınlar Matinesi projesini İstanbul Jazz Festivali sahnesine taşıyor. Proje fikri ilk olarak, 2011’de Donne in Musica vakfının Selen Gülün’den, Roma Donne in Jazz festivalinde, Türkiye’den üretken kadın müzisyenlerin son dönem işlerinden derlenmiş bir seçkiyi İtalyan müzisyenlerle birlikte seslendirmesini istemesiyle ortağa çıkıyor. Aradan geçen yıllar içinde proje olgunlaşıyor ve 2017’ye gelindiğinde projeyle aynı adı taşıyan Kadınlar Matinesi albümü yayınlanıyor. 10’un üzerinde kadın sanatçının, besteleri, enstrümanları ve vokalleriyle hayat verdiği bu albüm, yarattığı dayanışma çemberiyle Türkiye tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyor.
- Ediz Hafızoğlu // Sürpriz Sanatçı
29 Haziran Cuma, 22.00, Zorlu PSM Studio
Türkiye jazz sahnesinin en başarılı davulcularından, değişimin sonsuz gücüne adadığı ikinci stüdyo albümü 13’ü bu yıl yayımlayan Ediz Hafızoğlu, karanlıktan aydınlığa, karmaşadan düzene doğru evrilen değişken hislerine ustalıkla tercüman ettiği parçaları ve sınırlara takılmadan var ettiği müziği sizi de kendine bağlayacak. Ediz Hafızoğlu’ndan önce sahne alacak isim daha sonra açıklanacak.
- Gece Gezmesi
28 Haziran Perşembe, 19.00, Kadıköy-Moda
Vodafone Freezone sponsorluğunda gerçekleştirilen ve üç yılda da bütün biletleri tükenen Gece Gezmesi, dördüncüsüyle Kalben, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Taner Öngür & 43.55, Islandman, Focan & Bıyıkoğlu Organic Expeditions, Nilipek, Melike Şahin gibi bağımsız sahnenin en heyecan verici ve alternatif isimleriyle Club Quartier, All Saints Moda Kilisesi, Moda Kayıkhane, Moda Sahnesi, Baba Sahne, Ağaç Ev, KargART, Bant Mag. Havuz / BİNA, Zor gibi Kadıköy’ün sevilen mekânlarına yayılacak.
“Çocukça Bir Gün” İle Minik Jazz severler
Sakıp Sabancı Müzesi’nde Buluşuyor
25. İstanbul Jazz Festivali bu yıl ikinci kez bir çocuk etkinliğine programında yer veriyor. 7 Temmuz Cumartesi günü Sakıp Sabancı Müzesi’nde bulunan The Seed’de saat 14.30’da başlayacak “Çocukça Bir Gün” başlıklı etkinlikle, ayrıntıları yakında açıklanacak konserler, atölyeler, eğitim programları ve sergilerle çocukların hem müzikal yönlerini keşfedeceği hem de eğleneceği dolu dolu bir cumartesi günü geçirebileceği dolu dolu bir program olacak.
Festival 25. Yılını Geride Bırakırken Jazz’ın Yaygınlaşmasına Yönelik Etkinlerine Yenilerini Ekliyor
Festivalde, konserler ve bahsedilen etkinliklere ek olarak, festivalin “25 yıldır jazz ve dahası” anlayışına uygun olarak jazz’ın erişimini artırmaya yönelik çeşitli ücretsiz programlar da yer alacak.
- Festival öncesi söyleşileri
Mayıs – Haziran, Çeşitli Mekanlar
25. İstanbul Jazz Festivali kapsamında Mayıs ve Haziran aylarında programı akademisyen Orhan Tekelioğlu danışmanlığında hazırlanan bir dizi söyleşi gerçekleştirilecek. Türkiye’de jazz festivallerinin tarihi, Türkiye’de jazz’ın gelişimi, gençlerin jazz’a ilgisi gibi konular üzerinde ve İstanbul’un son dönem popülerleşen jazz kulüplerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek bu ücretsiz söyleşilerin programı ve rezervasyon bilgileri Mayıs ayında açıklanacak.
- Mültecilere yönelik etkinlikler
Festival, müziğin kapsayıcı ve birleştirici gücüne olan inançla, 2016 yılında Damon Albarn & Suriyeli Müzisyenler Orkestrası ve 2017 yılında Basel Rajoub’un Suriyeli Kadınlar Korosu’nun da katılımı ile verdiği konserlerde olduğu gibi bu yıl da Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) işbirliği ile festivalin bir konserinde İstanbul’da Türkiye’de yaşayan mülteci konukları ağırlayacak.
- Müzisyenlere yönelik eğitmen eğitimi
İstanbul Jazz Festivali bu yıl Boğaziçi Üniversitesi işbirliğinde profesyonel müzisyenlere yönelik bir “eğitmen eğitimi” projesi gerçekleştirecek. Proje kapsamında Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, çocuklara yönelik müzik faaliyetleri düzenlemek isteyen profesyonel müzisyenlere, bu yaş grubu ile çalışma ve iletişim konusunda pedagojik eğitim verecek. Teorik eğitim süreci sonrasında pilot uygulamalarla devam edecek projenin ardından seçilen eğitmenler projeleri ile 25. İstanbul Jazz Festivali’ndeki “Çocukça Bir Gün” etkinliğinde yer alacaklar.