Çağrı Sertel: “Instant”
Kabak & Lin (2017)
Çağrı Sertel (p)
Volkan Hürsever (b)
Sarp Maden (g)
Volkan Öktem (d)
Engin Recepoğulları (ts)
Çağ Erçağ (cello)
1. Horizon
2. Saturation
3. Black Days
4. Burden
5. Instant
6. Agony
7. Juno
8. Stairs
Sizin için “ilk” olan bir şeyi hatırlıyor musunuz?
O özel, o hiçbir zaman unutulmayacak olan “ilk” şeyi?
Bir öpücük, bir saat, bir çiçek, ya da korkmadan bindiğiniz ilk uçak yolculuğu?
Mesela, ben ilk öpücüğümü gayet net hatırlıyorum: 1992 yılı. Anaokulunda, servisin en arkasında köşede otururken yanımdaki uzun saçlı kızı öpmüş, sonra da hızlıca araçtan çıkarak eve doğru koşmuştum. Öptüğüm minik kız, ben servisten inerken dönüp baktığımda ağlıyordu. Artık ne ya da neler hissettirdiysem?
İlk arabamı da nasıl unutabilirim ki? 1970 model bir Volkswagen. Herkesin bildiği ismi ile “Tosbağa”. Kıpkırmızı ve her parçası orijinal. Hatta radyo antenini bile Almanya’dan getirtmiştim! Babam o dönem bana yalvarmıştı adeta: “Oğlum, ikinci el araba ile uğraşılmaz, gel düzgün bir araba alalım sana!”
Ve tabii sevdiğim müzik ile, jazz ile ilk tanıştığım o an… 2005 yılında radyoda dinlediğim Kerem Görsev parçası “Unagi” ve Volkan Hürsever’in hayatımın her anında mutlulukla hatırlayacağım o unutulmaz introsu… Benim için birçok şeyin değişeceğini işte o an anlamıştım.
Pink Floyd dinlediğim zamanlarda (ki halen yoğun geçen bir haftanın muhasebesini yaparken dinlemekten zevk alırım) unutulmaz albümleri “The Dark Side of The Moon” ile ilgili bir belgeselde gitarist David Gilmour’un yorumları kulağıma çalındı: “Sıkıntılı bir kayıt süreci vardı ve kayıt edilen tüm parçaları, yazılan tüm partisyonları, eksiklikleri / fazlalıkları özellikle mixing sürecinde defalarca dinledim, ama kesinlikle bu albümü kulaklıklarını takarak “ilk kez dinleyen” bir müziksever kadar şanslı olamadım!”
Çağrı Sertel’in Kabak & Lin’deki birinci, kişisel olarak çıkardığı ikinci albüm olan “Instant”ı dinlemeden önce ne yapıyorsanız ya hızlıca bitirin, tamamlayın, ya da sonrasında rahatlıkla yapmanız kaydı ile çok uzak bir zamana kadar erteleyin. Sevdiğiniz çayı, kahveyi ya da içkiyi yanınıza alın. Uzanın güzel bir koltuğa ve play tuşuna basarak kendinizi yeni bir müziğin kollarına “ilk kez” bırakın. Ne kadar şanslı olduğunuzu anlayacaksınız.
Çağrı’nın adeta “Rüya Takım” gibi sayılabilecek bir kadro ile kayıt ettiği “Instant”ın daha ilk saniyelerinde, verilecek “olumsuz ya da olumlu kararlar” ile atılacak adımların ileride ne tarz sonuçlarla bizlere geri dönebileceği hakkında dinleyiciyi sorgulatan, onları kişisellik çerçevesinde buluşturarak, herkesin kafasında hayata dair olan soru işaretlerine içtenlikle yanıt vermeye çalışan bir albümle karşılaşıyoruz. Yanıtlar tabii ki aynı yöne doğru gidiyor, ancak Çağrı’ya eşlik eden müzisyenlerin sahip oldukları müzikal çeşitliklerden ve zenginlikten dolayı, bakış açıları da zaman zaman değişik olabiliyor.

Sarp Maden & Volkan Hürsever & Çağrı Sertel & Volkan Öktem & Engin Recepoğulları (Photo: Erdal Kaş)
İlk saniyelerindeki tok akorların ve Volkan Hürsever’in sert adımlarının dinleyenin suratlarında adeta zevkle patladığı “Horizon”, şu ana kadar yaptığımız seçimlerimizle birlikte ufukta bizi neyin / nelerin beklediğini anlatmaya gayret gösterirken, yol göstermek amaçlı bir nebze de olsa yardım ediyor. Parçanın sonunda doğru Volkan Öktem’in içinden geçenleri duyabilmemiz için ayrılan bölüm kulağa hemen oturuyor.
“Saturation”ın Türkçe’deki tam karşılığını ‘doygunluk’ ya da ‘canlılık’ olarak kabul edebiliriz, gerçi Çağrı burada özellikle müzik kayıtlardaki doygunluğu düşünmüş olsa gerek, ancak Volkan Hürsever ve Volkan Öktem ile yarattığı müzik, trio müziğine aşina olmayan bünyeler için şaşkınlıktan çene düşürtecek özgünlükte. ‘Horizon’ ile birlikte albümün hareketli parçalarından olan Saturation, Çağrı Sertel’i tanımamış ve dinlememiş biri için ilk albüm “Newborn”taki ‘Burning Circles’ ile birlikte sağlam bir başlangıç olabilir.
“Black Days”, aslında ismindeki gibi “karanlık” bir parça değil. Hissedebileceğiniz şey, yağmurlu bir güne uyanan gencin, odasının camından saatlerce dışarıya bakarak güneşin çıkmasını umutla beklemesi, ve sonrasında da evden çıkıp toprak kokusunu dolu dolu içine çekerek “iyi ki yaşıyorum!” diyebilmesi belki de, sanıyorum albümdeki favori parçam!
Çellist Çağ Erçağ, eğer fusion’u “dünyaların birleşmesi” olarak kabul edersek, dinlenebilecek en iyi 3-5 fusion albümlerinden biri olan Kalan Müzik imzalı “Itri & Bach”ın üç ayağından, ülkemizin en başarılı klasik müzik topluluklarından Borusan Quartet’in de dört ayağından biri. Çağ’ın bu projede yer alması ve Çağrı ile oluşturduğu duo’nun bir parçası olarak “Burden”da onu dinleyebilmek heyecan verici idi. Çağrı’nın ilerideki konserlerinde onu dinleme şansı bulabilmemiz dileğiyle!
8 parçalık albümün ikinci seti, ilk sete göre daha bir “elektronik” geçiyor diyebiliriz. Albüme ismini veren “Instant”ta Rhodes’un başına geçen Çağrı’ya etnik kokan ritmlerde Volkan Öktem ile intro ve outro’da Engin Recepoğulları eşlik ediyor. Parça, Sarp Maden’in intro sonrası solosu ile dinleyiciyi adeta gece vakti deniz kenarında çıplak ayakta uzun uzun yürümeye teşvik ediyor.
“Agony” ve “Juno”daki performansı ile Volkan Hürsever bir kere daha hayran bıraktırırken, tüm grup elemanlarının albümün zirvesine hep beraber çıktıkları “Stairs” sonrası albümü tekrar dinlemek adına başa alıyoruz.
Ve sanıyorum, müzikseverler olarak “Instant”ı daha çok kez CD çalarlarımızda döndüreceğiz gibi duruyor!