26. Akbank Jazz Festivali bu yıl da birbirinden renkli konserlere, Erik Truffaz, Jason Marsalis, Omar Sosa, Pharoah Sanders, Ron Carter gibi birbirinden ağır siklet sanatçıya ev sahipliği yaptı. Üstelik bu dopdolu program tek bir iptal bile yaşanmadan kotarıldığı için derin bir Oh! çekildi. Haliyle sıra kapanış gecesine geldiğinde haklı olarak artık tüm kurtları dökme zamanıydı! Bu misyonu da tereyağından kıl çeker gibi yerine getirecek bir Türk jazz grubu vardı ki onlar da gitarist Önder Focan’ın Funkbook ekibiydi.

Önder Focan & Şallıel Bros. ‘Funkbook’ (Photo: Onno Karens)
Babylon’un yeni, siyah kristalize yuvası Bomonti Ada’da, Önder Focan ve Funkbook ekibi Önder Focan’ın ‘Standard a la Turc’ projesi ile gittiği Uganda turnesi öncesi, 23 Ekim Pazar gecesi, ekseriyetle gençlerden oluşan bir seyirci kitlesine bedenlerindeki tüm müzik enerjisini akıttılar. Ama o gece Funkbook’u izlemekten keyif almamın esas sebebi hareketli müzikler çalıyor olmaları değildi. Yaşları ve mizaçları böylesine farklı bu 6 müzisyen nasıl da kusursuz bir sinerjiye girmişti! İşte beni etkileyen buydu. “İşte funk ruhu bu!” dedim. Hele ki Anıl ve Batuhan Şallıel kardeşlerin tamamen farklı müzik dünyalarının muhteşem uyumu hayli etkileyiciydi. Gecenin diğer kahramanlarını saymadan geçmek büyük ayıp olur elbette. Klavyede Halil İbrahim Işık, davulda, ışıklı çılgın spor ayakkabıları ve gümbür gümbür tuşesiyle bizi başka evrene ışınlayan Erhan Seçkin ve tabii bas gitarda slap sololarıyla kolunu sakatlama pahasına tüm salonu coşturan sevgili Mehmet Özen vardı.

Önder Focan (g), Erhan Seçkin (d), Batuhan Şallıel (as) (Photo: Onno Karens)
Focan’ın Nardis Jazz Club’da saksofoncu Şallıel Kardeşler ile yaptığı ve çok beğenilen bir konser sonrası doğan Funkbook projesi geçtiğimiz Mayıs ayında A. K. Müzik’ten çıkan albümlerinden enerji dolu funky parçalarla Babylon sahnesini adeta salladı. Hepsi Önder Focan bestesi olan bu parçalar arasından şahsen favorim, her zamanki gibi, Focan’ın da deyimiyle hayli anti-romantik bir parça olan, “Salatanın Suyu” idi. Her bir riff’te Önder Focan’ı o salatanın hazırlanışını tarif ederken duyar gibi oldum. Gözümde kesilen domatesler, zeytinyağı ve limonun akışı, kıyılan soğanlar canladı. İşte salatanın suyu dahil her şeyi müziğe konu edebilen özgür ruhtu bu. “İşte funk ruhu bu!” dedim bir kere daha.

Erhan Seçkin (Photo: Onno Karens)
Gecenin birbirinden yüksek irtifalı parçaları arasında bir de duygu yüklü parça vardı. Yıllar önce üzücü bir trafik kazası sonucu kaybettiğimiz şarkıcı Ajlan Büyükburç’un anısı için çalınan “A.B.’s Dream”de aslında daha da yüksek bir irtifaya, bulutların üzerine çıkılıp huzurlu bir yolculuk yapıldı. Sahnenin sağında belli belirsiz bir silüet şeklinde gülümseyen Mehmet Uluğ da bu yolculuğun sessiz şahidiydi.

Önder Focan & Şallıel Bros. ‘Funkbook’ (Photo: Onno Karens)
Programda albüm dışı iki parça da yer aldı. Bir tanesi resmî işlemler için söylene söylene çektirmek zorunda kaldığımız biyometrik fotoğraflara adanmış 36 mm Biometric albümünden, albüme adını veren parçaydı. Diğeriyse biste çalınan “Firfor” adlı fırından taze çıkmış besteydi. Konser sonrası gidilen bir mekanı anlatıyordu. Yoğun istek üzerine sahneye geri dönen Funkbook ekibi bu parçayı da böylece görücüye çıkarmış oldu.