Kerem Türkaydın’ın ilk albümü ile ilgili planladığımız röportajı yapmak 29. Akbank Jazz Festivali öncesine denk geldi. Kerem Türkaydın “Candid Music” projesi ile 24 Ekim Perşembe günü 19:00’da Aksanat’da sahne alacak.
Türkiye’de jazz müziğin temsilcilerinden olarak gösterilen ve hayatının her anında müzikten hiç kopmayan Kerem Türkaydın, müzik hayatına 1993 yılında “Yamaha Müzik Dershanesi”nde başladı. Ardından 1996 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü’nü kazanan Türkaydın; 1999 yılında ise İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nü tam burslu olarak kazandı. Okulunu bitirdikten hemen sonra kendisinin hazırladığı “Jazz Gitar Metodu” eğitim kitabını yayınlayan Kerem Türkaydın, eğitmenlik kariyerine de bir yandan başlamış oldu. Pera Güzel Sanatlar Lisesi’nde Gitar ve Teori Dersleri veren başarılı müzisyen, ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Jazz Bölümü’nde verdiği Ensemble ve Gitar Dersleri ile birçok genç müzisyen adayını eğitti.
2003 yılından bu yana popüler müzik sektöründe birçok projede besteci ve gitarist olarak yer alan; aktif olarak aranjörlüğe de devam eden Kerem Türkaydın, uzun bir süredir içinde yer aldığı birçok jazz projesinden sonra bu kez kendi projesi olan “Candid Music”i festivalde çalacak. Daha önce Sıla, Yıldız Tilbe, Toygar Işıklı, Mirkelam ve Grup Gündoğarken gibi isimlerin hem albümlerinde hem de sahnelerinde kendilerine eşlik eden başarılı müzisyen ile albümü hakkında konuştuk.
Niye Candid? Voltaire’in Candide’i ile bir ilişkisi var mı?
Candid kelime anlamı olarak “samimi, içten, yürekten” anlamını taşıyor. Bu kelimeye yaptığım göndermedir. Benim içten yaptığım müziğimi tanımlar. Uzun zamandır, 5-6 yıldır bu proje vardı. Pişti, içime sindi, kayıda geçirme zamanının geldiğini düşündüm.
CD olarak göremedim, ben seni hep canlı dinledim, Sony’den çıktı değil mi?
Henüz basılmadı, ancak bir sponsorluk durumu da olacak sanıyorum. Sony artık CD basımından vaz geçmiş, ama Sony bana bu albüm için çok iyi destek sağladı. Stüdyo ve müzisyen masraflarımı karşıladı. Klip çekimi için de ayrıca destek oldu. Sıralamada 3.cü sırada yer alan Prana için klip çektik. Mastering New York’ta Dave Darlington tarafından yapıldı.
Albümde kimler yer aldı?
Davulda Ferit Odman, kontrbasta Kağan Yıldız, piyanoda Adem Gülşen, alto ve soprano saksofonda Serhan Erkol, misafir olarak ise Göksun Çavdar (klarnet), İmer Demirer (trompet), Şenova Ülker (flugelhorn), Emre Kayhan (trombon) ve Seyid Mas’ın (obua) çaldılar.
Albümün mix’leri Erim Arkman yaptı. Babajım stüdyolarında kaydı gerçekleştirdik.
Festival konserinde ilave şarkılar olacak mı? Yoksa sadece albüm mü çalınacak?
Aksanat’da konser süresi olarak sadece albümden şarkılar çalacağız. Zaman sınırlı.
Parçalar ve çalınmaları nasıl oldu? Hepsi senin bestelerin değil mi?
Kayda geçirdiğim parçalar uzun zamandır yazdığım, üzerinde düşündüğüm, notaya döktüğüm şeyler. Ancak hepsi eski değil, en son 2018’de de yazdığım besteler oldu. Albüm kaydı öncesi hepsini tekrar elden geçirdim notaya döktüm. Bazılarının armonizasyonunu değiştirdim. Melodilerinde ufak tefek revizyonlar yaptım. Başka hatlar yazdım. Müzisyenlerin en büyük katkıları emprovizasyonları oldu ki benim de istediğim buydu.

Kerem Türkaydın (Photo: internet/unknown)
Bestelerini nasıl yaparsın, gitarla mı?
Tabi. Daha çok gitarla yapıyorum ama bilisin ben başka işler de yapıyorum. Reklam müziği, dizi müziği gibi. Dolayısıyla bazen keyboard da kullanıma giriyor ancak albümdeki tüm şarkılar gitarla yapılmıştır.
Parçaların hikayelerini tek tek sormak istemiyorum ama sende anısı olan özel bir şarkı var mı?
Açılış parçası olan Masal yeğenim için yazılmıştır. Tüm şarkı adları İngilizce olmasına karşın adı Türkçe olan tek şarkıdır Masal. Küçük ve tatlı bir çocuğa sevgi ve barış dolu bir dünya temennisidir. Prana ise Gezi dönemi şarkısıdır. Bende özel yerleri olan iki şarkı bunlar.