32. Akbank Caz Festivali’nin uğradığı jazz kokan mekanlardan biri de Nardis Jazz Club oldu. Festivalin konuğu Seul doğumlu jazz trompetçisi Wonju Lee, piyanoda Berk Kurdoğlu, gitarda Erdoğan Toloğlu, basta Gökhan Över ve davulda tecrübeli davulcu Serkan Alagök’ten oluşan ekibiyle birlikte 29 Eylül akşamı sahnede yer aldılar.
Başkentten gelen ekipte memleketim Ankara’nın çok sevdiğim sakinliği ve huzurunun yansımaları vardı. Hani şöyle “Huzur içinde akan pürüzsüz bir ana akım jazz” dinlemek istersiniz ve soğuk biranın eşlik ettiği konser sonrasında “Oh iyi geldi be!” dersiniz, tam da öyle bir akşam yaşadığımı itiraf etmek isterim.
Birbirini iyi dinleyen genç ekipte yer alan ve o akşam ilk defa dinleme fırsatı bulduğum için mutlu olduğum isimler oldu. Ama Serkan Alagök’e ayrı bir parantez açmak isterim. Sadece jazz değil rock projelerinde de gayet uyumlu A kalite bir davulcu ve eğitimci olduğunu bildiğim Alagök bu akşamda da ekibin tecrübeli dinamosuydu. Erdoğan Toloğlu’nun akıcı soloları ve Gökhan Över’in zaman takibi çok başarılı basları birlikte güzel bir bütün oluşturmuştu.
İzleyici kitlesinin oldukça gençlerden oluştuğunu gözlemediğim gecede festivalin jazz’ı gençlere sevdirme misyonunu da başarıyla gerçekleştirdiğine bir kere daha şahitlik ettim.
Jazz’ın en sevilen yüzü standartlar parçalardan ve Miles Davis, Lee Morgan gibi efsanevi müzisyenlerin bestelerinden oluşan çalım listesinde festivalin kıymetli konuklarından Abdullah İbrahim’den de bir parça seçilmiş olması büyük alkış aldı. Bu parça seçkisi Wonju Lee’nin sahneden festivale gönderdiği bir teşekkür olarak da algılanabilir.

Wonju Lee Quintet (Photo: Sarp)
Albüm kaydı kadar temiz bir biçimde icra edilen besteler dinleyicilerin özellikle jazz ile yeni tanışanların daha derinlere akmalarına vesile olmuştur diye tahmin ediyorum.
Geceden çok etkilendiğim ufak bir anektod aktarmak isterim. Hazır Nardis’e uğramışken çok sevdiğim Önder Focan’ın taptaze raflarda yerini almış olan albümü Patlıcan’ı adıma imzalasını rica ettim. Önder abi ile sohbetimiz sırasında hemen yan masamızda duran bir Nardis dostu beyefendi bize selam verdi ve Nardis’e yıllar sonra tekrar geldiğinden bahsetti. Nardis gibi 21. yılınıza süzülen bir jazz kulubüyseniz bu son derece normal. Ama dahası var. Müziksever dostumuz yıllar öncesi annesiyle kulübe geldiğinden ve annesinin sıkı bir Önder Focan hayranı olduğundan bahsetti. Maalesef 8 sene önce vefat etmişti ve oğlu annesinin vefatının 8. seneyi devriyesinde annesini Nardis’de müzik dinleyerek anmayı uygun görmüştü. Gözlerimizi dolduran bu hatıra gibi binlerce anı dolanıyor Nardis’in duvarlarında.
Akbank Caz Festivali bu yıl da farklı ülkelerden farklı kültürlerden pek çok önemli müzisyeni ağırlayarak bir kültür mozaiği oluşturmayı sürdürüyor. Nardis’e her gittiğimde eski yeni bir dostla karşılaşmayı set arasında sohbet etmeyi, jazz üzerine fikirler uçuşturup kendimi geliştirmeyi seviyorum. Siz de benim gibi jazz’ı solumak için festival zamanlarını iple çekenlerdenseniz sevdiğiniz bir konsere bilet almak için şimdi tam zamanı.