Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan Akbank Jazz Festivali, bu yıl 23 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında şehri, jazz’ın farklı renkleriyle 33’üncü kez buluşturacak.
Her yıl jazz dünyasının saygın isimlerini müzikseverlerle bir araya getiren Akbank Jazz Festivali, bu yıl da birbirinden özel performanslara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Avrupa’nın en prestijli jazz festivallerinden biri konumunda olan Akbank Jazz Festivali, farklı müzik türlerinin bir araya geldiği programıyla sonbaharı jazz müziğiyle karşılayacak. Organizasyonu ve içerik programlaması Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen festivalin konser biletleri, 13 Temmuz Perşembe günü Biletix’te satışa çıktı.
Çağdaş ve enerjik yapısıyla Türkiye’nin sanat ekosistemini 30 yıldır kapsayan Akbank Sanat etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen ‘33. Akbank Jazz Festivali’nde satışa açılan konserlerle birlikte festival heyecanı da başlıyor. Yaşayan efsane tanımını bütünüyle karşılayan, farklı müzikal estetiklerinden usta isimlerle hem stüdyo hem de sahneyi paylaşan, müzik dünyasına kattıklarıyla ‘kâşif’ yakıştırmasını tartışmasız üstlenen gitar virtüözü Al Di Meola konseri, 25 Eylül Pazartesi, AKM Tiyatro Salonu’nda izlenebilecek. Hem besteciliğinde hem de müziğinin icrasında açık, aksettirici ve güçlü bir enerjiyi etrafına yayan Yumi Ito ile buluşma, 27 Eylül Çarşamba Akbank Sanat’ta gerçekleşecek. Kazandığı beş Grammy Ödülü ve Oscar adaylıklarıyla 40 yıllık müzik kariyerini taçlandırmanın yanı sıra Metropolitan Opera için besteleyen ilk Afro-Amerikan müzisyen olarak ismini tarihe yazdıran Terence Blanchard, 29 Eylül Cuma, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde dinleyicileriyle buluşacak. Cazın geleceğini şekillendiren besteci ve icracılardan biri olarak tanınan alto saksofoncu Lakecia Benjamin konseri 2 Ekim Pazartesi, Ses Tiyatrosu’nda sahne alacak. Dinleyiciyi çok katmanlı melodilerle varlık-yokluk arasındaki ilişkiyi kurcalayan zihin açıcı bir serüvene davet eden Immanuel Wilkins Trio 4 Ekim Çarşamba Babylon’da olacak. Babylon sahnesinin ev sahipliğini yapacağı bir başka konserde Hidden Orchestra, uçsuz bucaksız müzikal evrenini uçsuz bucaksız müzikal evrenini 5 Ekim Perşembe sahneye taşıyacak. Jazz tarihi ve İskandinav gelenekleri arasında kurduğu diyalogla öne çıkan ve 2003’ten bu yana orkestra lideri olarak farklı formasyonlarla birçok albümünü ECM çatısı altında paylaşan Tord Gustavsen Trio konseri ise 7 Ekim Cumartesi akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.
Al Di Meola Acoustic Trio
25 Eylül Pazartesi, 21:00
AKM Tiyatro Salonu
Üretken ve yenilikçi bir besteci, enstrümanıyla özdeşleşmiş bir virtüöz, yaşayan bir efsane. Fusion müziğin geride kalan yaklaşık 50 yılını şekillendiren müzisyenlerden Al Di Meola, 33. Akbank Caz Festivali’ne konuk oluyor. Gitarıyla Latin, tango, flamenko, Orta Doğu müzikleri gibi farklı ülkelerden işitsel gelenekler ve caz arasında köprüler kurmak, henüz 19 yaşında katıldığı süpergrup Return to Forever’dan bu yana Al Di Meola’nın başlıca motivasyonu. Cezbedici lirik melodiler, sofistike armoniler ve karmaşık ritmik senkoplarla dolu benzersiz tekniğiyle Montreal Jazz Festival, BBC, Guitar Player Magazine ve The Recording Academy gibi oluşumlar tarafından defalarca onurlandırıldı. Orkestra lideri olarak yaptığı kayıtların yanı sıra Paul Simon’dan Stanley Clarke’a, Luciano Pavarotti’den Stevie Wonder’a, Herbie Hancock’tan Frank Zappa’ya farklı müzikal estetiklerden pek çok isimle stüdyo ortamı ve sahnede ortaklaşan Al Di Meola için bir kâşif yakıştırması yapmak hiç de abartılı olmayacaktır. Son olarak John McLaughlin ve Paco de Lucia ile 1980 tarihli turnelerinden bir konserin kaydını albümleştiren Al Di Meola, akustik üçlüsüyle büyülü bir buluşma için 25 Eylül akşamı AKM Tiyatro Salonu’nda.
Al Di Meola: Gitar
Peo Alfonsi: Gitar
Sergio Martinez: Perküsyon
Sub-Rehavi
26 Eylül Salı 20:00
Yeldeğirmeni Sanat Merkezi
Piyanoda Serhan Adem ve davulda Gökçe Gürçay’dan oluşan Sub-Rehavi, usulleri ve makamları temel alarak yeni besteler oluşturuyor. Kendi tabirleriyle yaptıkları müziğin tanımı “500 yıllık usullerle caz”. İkili usullerin geniş zamanlarında ve piyanonun makamlarında gezinerek tazeleyici bir etki çıkarıyor ortaya. Sub-Rehavi, 2022’de Fransa merkezli plak şirketi Tchai Records aracılığıyla üç tematik albüm birden yayımladı: İkilinin orijinal bestelerinden oluşan VELVELE, canlı kayıtları albümleştiren LIVE at SOUNDIDEA ve aralarında Cenk Erdoğan, Serkan Emre Çiftçi, Bilal Karaman gibi müzisyenlerin de bulunduğu misafirleriyle kaydettikleri parçalardan oluşan Mİ SA FİR. Yakınlarda ilk ABD turnesini de gerçekleştirecek olan ikili, 26 Eylülde, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde 33. Akbank Caz Festivali’nin konuğu olacak.
Serhan Adem: Piyano
Gökçe Gürçay: Davul
Yumi Ito
27 Eylül Çarşamba, 19:00
Akbank Sanat
Aile ağacı Polonya ve Japonya’ya da uzanan İsviçreli vokalist, piyanist, besteci ve doğaçlamacı Yumi Ito, sesiyle sınırların hiç olmadığı dünyaların kapılarını aralıyor. Art-pop, caz ve neo-klasik unsurlar barındıran diskografisinin son halkası ‘Ysla’, Nisan 2023’te yayımlandı. Aynı zamanda kendi ismiyle yayımladığı beşinci uzunçalar olan yedi parçalık albüm; tek başınalık, ayrılık, dünyanın sonu ve yeniden doğum gibi ağır konu başlıklarına mercek tutuyor. Tüm piyano kayıtlarını da bizzat üstlendiği albümde kendisine Polonyalı basçı Kuba Dworak ve İspanyol davulcu Iago Fernández eşlik ediyor. Gerek besteciliğinde gerek müziğinin icrasında alabildiğine açık, aksettirici ve güçlü bir enerjiyi etrafına yayması, Yumi Ito’nun en büyük sihri muhtemelen. Bugüne dek Al Jarreau, Becca Stevens, Nils Petter Molvær ve Mark Turner gibi isimlerle de sahneyi paylaşan müzisyen, 7 Eylül’de Akbank Sanat’ta olacak.
Yumi Ito: Piyano, vokal
Iago Fernández: Davul
Kuba Dworak: Kontrbas
Yarkın Tuncer, Cem Tuncer ve Neşet Ruacan
27 Eylül Çarşamba 20:00
Yeldeğirmeni Sanat Merkezi
Caz kontrbasa teknik ve müzikal açıdan pek çok katkıda bulunmuş Niels-Henning Ørsted Pedersen’in ekolünü sürdürmeyi kendisine ilke edinen Yarkın Tuncer; sayısız film müziği bestesinin yanı sıra prodüktör, aranjör ve stüdyo müzisyeni olarak çalışmalarını sürdüren Cem Tuncer ve 26 yıl çalıştığı TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’ndan 2011 yılında orkestranın şefi olarak emekli olan, farklı nesillerden pek çok müzisyenle çalışmalarını sürdüren gitarist ve akademisyen Neşet Ruacan’dan 33. Akbank Caz Festivali’ne özel bir performans. 28 Eylül akşamı Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek konseri kendileri şu sözlerle anlatıyor: “Defalarca birlikte müzik yaptığımız arkadaşlar ile bu defa bir üçlü oluşturduk. İki gitar ve bir kontrabas, müzik frekansları açısından oldukça geniş bir aralığı kapsar. Böyle bir gruptan, onlar için özel yazılmış bir müziğin icrası beklenirdi. Oysa bizler, caz müziğine çok emek vermiş kişiler olarak, bu görev dağılımını müzik sırasında yapmaya alışığız. Böylece gerek özgün besteler, gerek de bilinen caz eserleri ile programlayacağımız bu konser, ilk ve aynı ile tekrarı olamayacak bir icraat olacaktır. Heyecanımızı paylaştığınız için teşekkür ederiz.”
Yarkın Tuncer: Kontrabas
Cem Tuncer: Gitar
Neşet Ruacan: Gitar

Terence Blanchard (Photo: Cedric Angeles)
Terence Blanchard
29 Eylül Cuma – 20:30
Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
Kariyerine bundan 40 yıl önce Lionel Hampton Orchestra ve The Jazz Messengers gibi prestijli orkestraların üyesi olarak başlayan Terence Blanchard, eşine az rastlanır bir müzikal miras inşa etti. Caz sahnesinin en saygın trompetçilerinden biri olarak anılan Amerikalı müzisyen, bugüne dek beş Grammy Ödülü kazanmasının yanı sıra Spike Lee filmleri için yaptığı kompozisyonlarıyla iki kez Oscar Ödülü’ne aday gösterildi. Bunu Quincy Jones’dan bu yana başaran ilk siyah müzisyen olarak adını tarihe yazdırdı. Aynı zamanda, prömiyerini 2021 senesinde yapan operası “Fire Shut Up in My Bones” ile Metropolitan Opera için besteleyen ilk Afro-Amerikan müzisyen oldu. Concord ve Blue Note gibi etiketlerden yayımlanmış albümlerle dolu bir kataloğa sahip olan Terence Blanchard, besteciliğini şu sözlerle tanımlıyor: “Ben de herkes gibi iyi hissettiren parti müzikleri çalmak isterdim ama bazen müziğim nerede olduğumuz gerçeğini kurcalıyor.” E-Collective ile kaydettiği son albümü Absence (2021) ile kendisi için bir yol gösterici olan Wayne Shorter’a saygı duruşunda bulunan Blanchard, 29 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.
E-Collective
Terence Blanchard: Trompet, synthesizer
Charles Altura: Gitar
Taylor Eigsti: Piyano, klavye, synthesizer
David Ginyard, Jr.: Bas gitar
Oscar Seaton: Davul
Turtle Island Quartet
David Balakrishnan: Keman
Gabriel Terracciano: Keman
Benjamin von Gutzeit: Viyola
Naseem Alatrash: Çello
Ayyuka
29 Eylül Cumartesi 22:00
Babylon
Retro çılgınlığına yakalanmadan, Türkiye psikedelik müziğini kendi sesleriyle yeniden birleştiren Ayyuka, 2001’den bu yana özgün işitsel ifade biçimleri geliştirmeyi başardı. Dick Dale, John Frusciante, Erkin Koray ve Orhan Gencebay gibilerinden ilham alarak gitar ağırlıklı bir tınıya ulaşsalar da film müzikleri ve doğaçlamaya yönelik tutkuları, parçalarda beklenmedik köşelerle karşılaşmamıza sebep oluyor. Sonic Youth ve Jonathan Richman’la aynı sahneyi paylaşan, Afrobeat efsanesi Orlando Julius’la kayıtlar yapan Ayyuka, Calibro35 üyesi Tommaso Colliva ile ortaklaştıkları Maslak Halayı albümünü 2019’da Tantana Records etiketiyle yayımlamıştı. Sırada dört enstrümantal parçadan oluşan bir EP var. Zaman Ziyan adlı koleksiyonun, dinleyiciler için farklı müzikal manzaralardan oluşan bir kaleydoskop etkisi taşıyacağının ipuçları veriliyor. Funk, dub, arabesk ve Afrobeat gibi türlere bulanan bu yolculuğun ilk performanslarından biri 29 Eylül’de Babylon sahnesinde olacak.
Özgür Yılmaz: Vokal, gitar
Ahmet Kul: Gitar
Altan Sebüktekin: Bas
Alican Tezer: Davul
Gabi Hartmann
30 Eylül Cumartesi 22:00
Babylon
Paris’te Fransız şansonları ve dünyanın dört bir yanından pop – rock müzikler çalan bir evde büyümüş Gabi Hartmann. Brezilya müziklerine duyduğu tutku, onu iki yıl yaşayacağı Rio’ya çekmiş; Londra’da etnomüzikoloji eğitimi almış. Amy Winehouse’dan yorumlarını dinleyerek keşfettiği Ella Fitzgerald, Frank Sinatra, Nat King Cole gibi efsaneler ve farklı coğrafyaların müziklerine yönelik merakı, eklektik besteciliği ve yorumculuğunu şekillendirmiş. Fransızca, Portekizce, İngilizce ve Arapça sözlere sahip parçalarında fado geleneklerinden modern caza uzanan geniş bir alanı kat ediyor Gabi Hartmann. Paris-New York hattında, Jesse Harris prodüktörlüğünde kaydedilen ve kendi ismini taşıyan ilk albümü, 2023’ün ilk günlerinde yayımlandı. 14 parçalık koleksiyon, Hartmann’ın müzikal kimliğinin DNA’sında bulunan tüm çeşitliliği yaşatıyor. Geçtiğimiz Melody Gardot ve Jamie Cullum gibi isimlerden önce de sahne alan Gabi Hartmann, 33. Akbank Caz Festivali kapsamında 30 Eylül akşamı Babylon’da.
Gabi Hartmann: Vokal, gitar
Abdoulaye Kouyaté: Gitar
Elaine Beaumont: Kontrbas
Bruno Marmay: Davul
Lakecia Benjamin
2 Ekim Pazartesi, 20:30
Ses Tiyatrosu
New York’ta doğup büyüyen alto saksofoncu Lakecia Benjamin, her projesinde yüzünü başka manzaralara çevirmeyi alışkanlık edinen müzisyenlerden. Çocukluk yıllarında latin ve salsa gibi estetiklerle haşır neşir olan Benjamin, akıl hocası Gary Bartz’la çalışarak enstrüman tekniğini geliştirdi. Aralarında Alicia Keys ve Missy Elliot’ın da yer aldığı pek çok müzisyenle turne ve stüdyolarda iş birlikleri yaptı. 2023 başlarında Whirlwind Recordings etiketiyle yayımlanan dördüncü stüdyo albümü Phoenix ise şimdiden pek çok mecra tarafından yılın en iyileri arasında gösteriliyor. Wayne Shorter ve Angela Davis gibi figürlerden ses kayıtları da barındıran albüm, ismini dünyanın COVID-19 sonrası yeniden ayaklanma çabasından alıyor. Her parçada modern cazı farklı nefeslerle buluşturan tematik bir kurguya sahip. Hem geçmişe hem bugüne bakan koleksiyonun prodüktör koltuğunda da Terry Lyne Carrington var. Cazın geleceğini şekillendiren besteci ve icracılardan biri olarak tanımlanan Lakecia Benjamin, 2 Ekim’de Ses Tiyatrosu’nda.
Lakecia Benjamin: Alto saksofon
Zaccai Curtis: Piyano
Ivan Taylor: Bas
EJ Strickland: Davul
Wayne Shorter Anısına: “Bana göre ‘Caz’
03 Ekim Salı 19:00
Akbank Sanat
1950’lerin ortalarından başlayan müzik kariyerinde Miles Davis’in ikonik beşlisiyle çalarak ün kazanan, Weather Report ile caz dünyasında yenilikçi bir stilin kapılarını aralayan çığır açıcı bir müzik dehasıydı Wayne Shorter. 2 Mart 2023’te 89 yaşında aramızdan ayrılan efsanevi figürün anısına 33. Akbank Caz Festivali kapsamında özel bir performansa davetlisiniz. En sevilen albümlerinden esintiler taşıyan repertuvarıyla Wayne Shorter Tribute Band’in sahne alacağı gece, müzisyenin köklü mirasının özlü bir kutlaması olacak. Kariyeri boyunca 11 Grammy Ödülü, Yaşam Boyu Başarı Grammy Ödülü ve NEA Jazz Ustalık Ödülü gibi prestijli ödüllerle onurlandırılan Wayne Shorter’ın Speak No Evil, Juju, Night Dreamer gibi klasik kayıtlarında yer alan parçaları Engin Recepoğulları, Can Çankaya, Alper Yılmaz ve Ediz Hafızoğlu’dan oluşan grubun yorumuyla dinleyeceğimiz konser, Hakan Tüfekçi ve Hakan Atala sunumuyla 3 Ekim akşamı Akbank Sanat sahnesinde.
Engin Recepoğulları: Saksofon
Can Çankaya: Piyano
Alper Yılmaz: Bas
Ediz Hafızoğlu: Davul
Sissoko, Segal, Parisien, Peirani “Les Egarés”
03 Ekim Salı 20:30
Cemal Reşit Rey Konser Salonu
İki virtüöz duo’nun bir araya gelip bir quartet formunu aldığı, heyecan verici bir buluşma Sissoko Segal Parisien Peirani. 2019 yazında bir gece Lyon’da, plak şirketi Nø Førmat!’ın 15. yaşını kutlamak için gerçekleşecek bir performans ile başlıyor Ballaké Sissoko, Vincent Segal, Vincent Peirani ve Émile Parisien’in serüveni. Kora, çello, akordeon ve saksofon dörtlüsü, 2+2’nin 4 değil; 1 ettiğini ispatlıyor sihirli bir biçimde. Bu birlikteliğin ilk çıktısı olan 10 şarkılık Les Égarés için bir albüm yerine “oyun alanı” yakıştırmasını tercih ediyorlar. Ses paletinde herhangi bir vurmalı olmasa da ritmik kurgusuyla tesiri altına alan bir diyaloglar bütünü Les Égarés. Diyalog konusuna da Vincent Peirani şöyle açıklık getiriyor: “Hiçbirimiz ‘performans’ sergilemiyorduk. Müzik, bir şey ‘söylemeye’ ihtiyaç duymadan iletişim kuruyordu. Önceleri hiçbirimiz gerçeğe sahip değildik; yaptığımız şey onu birlikte bulmaktı.” Paris menşeli Sissoko Segal Parisien Peirani, 3 Ekim akşamı Cemal Reşit Rey’de sahne alacak.
Ballaké Sissoko: Kora
Vincent Segal: Çello
Vincent Peirani: Akordeon
Émile Parisien: Saksofon
Immanuel Wilkins Trio
4 Ekim Çarşamba, 21:30
Babylon
Henüz 20’lerinin ortalarında olsa da Bob Dylan, Wynton Marsalis, Solange Knowles gibi isimlerle üretimlerde bulunmuş bir yetenek Immanuel Wilkins. Philadelphia’da doğan ve Brooklyn’de yaşayan saksofoncu hakkında “Doğaçlama müziğin en çekici enstrümanistlerinden biri” yorumunu yapıyor ABD’nin köklü müzik oluşumu NPR’ın caz yazarı Nate Chinen. Dikkat çekici solo çıkışı Omega’nın ardından 2022’de yine Blue Note etiketi taşıyan The 7th Hand albümünü yayımlayan Wilkins, orkestrası eşliğinde bir tür ‘hiçliğe’ ulaşmayı; bu sayede müziğin akmasını mümkün kılacak birer araca dönüşerek kolektif bir anlatı yaratmayı amaçlamış. Boşlukların da önemli bir parçası olduğu kompozisyonlarında tüyler ürperten nefes hareketleri ve çok katmanlı melodilerle varlık-yokluk arasındaki ilişkiyi kurcalayan zihin açıcı bir dinleyişe çağırıyor. Son olarak ‘Avalanche’ yorumuyla Here It Is: A Tribute To Leonard Cohen derlemesinde karşımıza çıkan Immanuel Wilkins Trio, 4 Ekim’de Babylon sahnesinde.
Immanuel Wilkins: Saksofon
Micah Thomas: Piyano
Kweku Sumbre: Davul
Zoe Rahman Trio “Colour of Sound”
04 Ekim Çarşamba 19:00
Akbank Sanat
“Tınısı özgünlükle dolu; birinci sınıf bir sanatçı, besteci ve yorumcu… Zoe, İngiltere’nin en güçlü besteci seslerinden ve önemli çağdaş sanatçılardan biri olarak parlıyor.” Zoe Rahman hakkındaki bu tanımlamayı, Avrupa’nın en köklü şarkı yazarı birliklerinden Ivors Academy yapmış. Caz estetiğini klasik müzik geçmişi, ailesinin Bangladeş’e uzanan kökleri ve alabildiğine geniş müzikal zevkiyle harmanlayan Rahman, bugüne dek MOBO ve Ivors Composers Awards gibi mecralar tarafından ödüllendirildi; 2006’ya tarihlenen Melting Pot albümüyle prestijli Mercury Prize’a aday gösterildi. Temmuz 2023’te Manushi Records etiketiyle yayımlanan son albümü Colour of Sound, her durağında farklı duygu durumlarını yaşatan bir kayıt. Alec Dankworth ve Gene Calderazzo ile oluşturduğu triosuyla hayat verdiği albüm, diskografisinin en yüksek enerjili işlerinden biri. Kendi projelerinin yanı sıra Penguin Cafe Orchestra, Courtney Pine, George Mraz, Yoko Ono ve Reem Kelani gibilerine de çeşitli kayıtlarda eşlik eden Zoe Rahman, Colour of Sound albümünün turnesi kapsamında 4 Ekim akşamı Akbank Sanat’a uğrayacak.
Zoe Rahman: Piyano
Alec Dankworth: Kontrbas
Gene Calderazzo: Davul
Tribute to Ella & Louis
04 Ekim Çarşamba 21:30
Nardis Jazz Club
Caz tarihinin efsaneleri Louis Armstrong ve Ella Fitzgerald, 50 yılı aşan kariyerlerinde birçok unutulmaz performans ve kayda imza attı. Bu iki duayeni kariyerlerinin zirvesindeyken bir araya getiren Ella and Louis (1956) ve Ella and Louis Again (1957) albümleri ise caz düet kanonunda yerini almış iki başyapıt oldu. 33. Akbank Caz Festivali’nde ilk kez sahnelenecek Ella and Louis Tribute konserinde, Türkiye cazının usta trompetçisi Şenova Ülker ve etkileyici doğaçlamalarıyla beğeni toplayan caz vokalisti Cemre Necefbaş, Armstrong ve Fitzgerald’ın ortak kayıtlarından oluşan bol swingli bir repertuar ile seyirci karşısına çıkarak iki efsanenin anısını yaşatacak. İkiliye Önder Focan, Aydın Balpınar ve Mert Can Bilgin’in eşlik edeceği konser, 4 Ekim akşamı şehrin köklü caz kulübü Nardis’te gerçekleşecek.
Cemre Necefbaş: Vokal
Şenova Ülker: Trompet, vokal
Önder Focan: Gitar
Aydın Balpınar: Bas
Mert Can Bilgin: Davul
Hidden Orchestra
5 Ekim Perşembe, 21:30
Babylon
Çok yönlü müzisyen, besteci ve prodüktör Joe Acheson’ın stüdyosunda filizlenen Hidden Orchestra, ses paletini her daim zenginleştirmeyi misyon edinen ve ilham havzası epey geniş bir alana yayılan bir proje. Ayrıksı müzikal geleneklerden yetişmiş konuk müzisyenler, alan kayıtları, elektronik ve akustik enstrümanlarla şekillenen Hidden Orchestra diskografisinde Tru Thoughts, Decca Records ve Denovali gibi etiketlerle yayımlanmış farklı formatlarda albümler yer almakta. Sufi müziğinden, progresif rock’tan, ambient besteciliğinden yansımalar duyabileceğiniz kayıtlarının yanı sıra 2020’de video oyunu Creaks için hazırladığı soundtrack ile de ödüller kazandı. Bu uçsuz bucaksız müzikal evreni sahneye taşıyan canlı Hidden Orchestra deneyiminde Acheson’a heyecan uyandıran virtüöz müzisyenler ve göz kamaştıran görseller eşlik ediyor. Eylül 2023’te yayımlayacağını duyurduğu yeni albümü To Dream is to Forget’in turnesi kapsamında 33. Akbank Caz Festivali’nin konuğu olacak grup, 5 Ekim’de Babylon’da.
Joe Acheson: Bas, elektronikler
Jamie Graham: Davul
Poppy Ackroyd: Piyano
Jack McNeill: Klarnet
Becky Knight: Çello
Mehmet Uluğ Gecesi: İlhan Erşahin & Friends
06 Ekim Cuma 22:00
Babylon
Mehmet Uluğ’u ve şehrin müzik hayatına bıraktığı derin izleri, aramızdan ayrılışının onuncu yılında anmak için 6 Ekim akşamı Babylon sahnesinde buluşacağız. Akbank Caz Festivali’nin her edisyonunda düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi’nin bu edisyonunda sahne İlhan Erşahin ve konuklarının olacak. 2005’te, Erşahin’in diğer projelerinden farklı olarak birlikte çalabileceği bir “session grubu” hayaliyle hayat verdiği İstanbul Sessions, 2010’a tarihlenen ilk albümünden bu yana sürekli ilhamı farklı yer ve zamanlarda bulmaya devam ediyor. Bugüne dek Erik Truffaz’dan Arto Tunçboyacıyan’a pek çok ilham verici müzik insanıyla yolları kesişen İlhan Erşahin, Mehmet Uluğ Gecesi’nde de özel konuklarla karşımızda olacak.
Tord Gustavsen Trio
7 Ekim Cumartesi, 20:30
Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
“Köklerimin, birlikte büyüdüğüm ilahilerin, ninnilerin topraklanmışlığı ve duygusallığıyla enerjik bir bağlantı içinde üretildiği zaman; esnemenin ve yaratıcı olmanın organik olarak gerçekleştiğine, yabancılaşma ve katılıktan uzak durulduğuna dair net bir duyguya sahibim.” Piyanist ve besteci Tord Gustavsen, sürekli dönüşümünü sürdüren müzikal ifadesinin ardındakileri bu sözlerle tanımlıyor. 2003’ten bu yana orkestra lideri olarak farklı formasyonlarla kaydettiği albümlerini ECM çatısı altında paylaşan Norveçli müzisyenin ses evreni, akılda kalıcı melodiler ve incelikli ritimlerle eşine az rastlanır bir derinlik ve pürüzsüzlük barındırıyor. Caz tarihi ve İskandinav gelenekleri arasında bir diyalog kurmak, pratiğinin önemli bir parçası. Nisan 2022’de basçı Steinar Raknes’in katılımıyla son hâlini alan triosu ile Opening isimli bir albüm yayımlayan Tord Gustavsen, geçmiş yıllarda da festivalin ve Akbank Sanat’ın konuğu olmuştu. Sıradaki buluşmamız ise 7 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.
Tord Gustavsen: Piyano, elektronikler
Steinar Raknes: Bas
Jarle Vespestad: Davul
Erik Truffaz “Rollin’ Clap!”
07 Ekim Cumartesi 22:00
Babylon
30 yıldır akışın tersine kulaç atmaya, ondan beklenenleri ya da sıkıştırılmaya çalıştığı kalıpları yok sayarak üretmeye devam ediyor Erik Truffaz. Trompeti bir enstrümandan ziyade, içinden geçen her şeyin derinlerinde gömülü olan duyguları çıkarmak için bir araç olarak kullandığı müzikal yolculuğunda çeşitliliği en başa koyduğu arayışlarını yankılıyor. Nitekim bu arayışlar yolunu Ganj Nehri’nin kıyılarında bir albüm kaydına, Malili diva Rokia Traoré ile melodiler çağırmaya, sinematik anlatılara ya da senfoni orkestralarına besteler yapmaya çıkardı. La Strada, L’Ascenseur Pour L’Echafaud, River of No Return gibi sinemanın altın çağından klasiklerin tema müziklerine kendi yorumunu getirdiği Rollin’ albümüyle yeniden Blue Note Records kataloğuna dönen Erik Truffaz, bugüne dek pek çok renkli anı biriktirdiği İstanbul’a yeni bir hikâyeyle dönüyor. Sıradaki buluşmamız, 7 Ekim akşamı Babylon sahnesinde.
Erik Truffaz: Trompet
Marcello Giuliani: Bas
Alexis Anérilles: Fender Rhodes
Matthis Pascaud: Gitar
Raphaël Chassin: Davul