24. İstanbul Jazz Festivali kapsamında piyanist Jacky Terrasson ile 5 Temmuz’da Fransız Sarayı Bahçesinde konser verecek olan Stéphane Belmondo ile özel bir röportaj yaptık.
Stephane Belmondo 8 Temmuz 1967’de Fransa’nın Hyères şehrinde doğdu ve çok erken yaşta müzik hayatına girdi. Davul, trompet ve klasik akordeon çalmayı öğrenen müzisyen, abisi Lionel ile kendi ‘big band’ini kurdu.
Kariyerine bir sideman olarak başlayan Stéphane Belmondo tanınmış müzisyenlerle çalışarak kısa sürede ün kazandı. Beraber çalıştığı müzisyenler arasında René Urtreger, Maurice Vander, Michel Gaudry, Pierre Michelot ve André Ceccarelli bulunmakta. 1987’de Laurent Cugny isimli grupta çalan müzisyen bu şekilde New Morning’de Chet Baker ile çalışma şansını yakaladı.
Jenerasyonunun en aranan isimlerinden biri haline gelen müzisyen Chet Baker’dan Dee Dee Bridgewater’a, Alain Bashung’dan 1990’da beraber quintet kurduğu abisi Lionel Belmondo’ya kadar pek çok müzisyenle çalıştı.
Trompetçi 1995’e kadar New York’ta yaşadı ve sonra Paris’e dönerek aile quitet’ini canlandırarak 1999’da “Infinity” albümünü çıkarttı. Bunu 2001’de “Live au Plana” takip etti. Gitarist Sylvain Luc ile birlikte “Ameskeri”, Kanadalı saksofoncu François Théberge ile “Elénar” isimli projeleri yönetti.
2003’te abisinin 20. yüzyılın bestecilerine bir saygı duruşu niteliğindeki “Hymne au Soleil” isimli projesinde yer aldı.

Stéphane Belmondo (Photo:internet/unknown)
Müzisyenin bir soloist tanınması 2004 yılında çıkarttığı Stevie Wonder parçalarının yorumlarından oluşan ‘Wonderland’ albümü ile oldu. Dünya çapında üne kavuşan Stéphane Belmondo diskografisini genişletmeye ve 2005’te birlikte ‘Influence’ isimli albümü kaydettiği Yusef Lateef gibi müzisyenler ile çalışmaya devam ediyor.
2008’te Milton Nascimento ile beraber çalıştıktan sonra 2009’da “Infinity Live” isimli albümü çıkartan müzisyen eseri “Same as never before” isimli albümü 2011’de piyasaya sürdü. “Stéphane Belmondo Ever After” albümünü 2013’te çıkarttı.
Belmondo “Love for Chet” isimli albümünü 2015’te kaydetti ve kalbini açıp Chet Baker’a olan sevgisini müzisyenin parçalarına kendi yorumunu getirerek ifade etti.
2016’da çıkarttığı “Mother” albümünde kendisine eski piyanist arkadaşı Jacky Terrasson eşlik etti.
Müzisyenin albüm ve müzik hayatıyla ilgili yorumlarını kendisinden dinleyelim:
Sevgili Bay Belmondo, hepimiz müzik yolculuğunuzun çok genç yaşta davul, perküsyon ve akordeon çalarak başladığını biliyoruz. Sizi üflemeli bir enstrüman çalmaya ne teşvik etti? Nasıl trompete yöneldiğinizi anlatabilir misiniz?
Müzisyen bir aileden geliyorum, hem babam hem de amcam müzisyendi ve ben 4 de yaşında çalmaya başladım. Perküsyona hep ilgim olmuştur, bu yüzden davul ile başladım. Sonra klasik akordeon çalmayı öğrendim. 10 yaşında da trompet çalmaya başladım. Neden trompet diye soracak olursanız, daha çok trompet beni seçti diyebilirim. Böyle demeyi seviyorum! Kısaca bugün kendimi böyle ifade etmeyi seviyorum.
Fransız ‘Victories Du Jazz’ ödülünü almak müzik kariyerinizi nasıl etkiledi ve bundan sonra hayatınızda neler değişti?
Abimle Hymne au soleil albümü için aldığımız ilk üç “Victoires du Jazz” ödülü albüm satışlarını arttırdı ama aynı zamanda çok güzel bir tanınırlık da oluştu. Bu her zaman ayrı bir keyif.
İstanbul’da festival kapsamında beraber çalacağınız Jacky Terrasson ile nasıl tanıştınız? 90’ların ortasında Dee Dee Bridgewater’ın grubunda beraber çaldığınızı okumuştum, az çok 25 sene olmuş. Geçen yıl birlikte yeni bir albüm kaydettiniz, ne zaman yollarınız tekrar kesişti ve bu duo proje doğdu?
İstanbul’a hep çok büyük bir mutlulukla gelmişimdir, çünkü bu şehre bayılıyorum! İstanbul’da bir davulcuyla beraber çalışımın üstünden 30 yılı aşkın geçti. Bu davulcu bana yeni bir klüpte 3 ay çalmamı önermişti 1987’de. Bundan sonra pek çok Türk müzisyenle festivallerde, klüplerde ve konserlerde beraber çaldım. Bu sebeple dönmek ve kardeşim Jacky ile birlikte çalmak çok keyifli olacak.
Albümün ismi önce ‘Twin Spirit’ olacakken neden sonradan ‘Mother’ olarak değişti?
Bu soruyu aslında Jacky’e sormak lazım ve cüzi bir ücret karşılığında ben de cevap verebilirim. Albüm çıkmak üzereyken Jacky’nin annesini kaybettik. Ben de kendisini iyi tanırdım. Jacky bana ve albümün prodüktörüne albümün ismini değiştirebilir miyiz diye sorunca “Mother” isminde karar kıldık.
Albümde uptempo parçalar yok, bunun sebebi nadir?
Çoğu parça ballad, çünkü stüdyoya girer girmez farkettik ki uptempo parçalar stüdyoda sahnede olduğu gibi tınlamıyor!
Ve ayrıca mekanların titreşimi ve o an içinde bulunduğumuz duygusal hal de ne çaldığımızı etkiliyor. Sürpriz yapmayı seviyoruz. Müzik kendi kararlarını verip kayıt esnasında ne olacağını belirliyor, ve sonuçta biz de ballad çaldık.
Jacky Terrasson ve Stephane Belmondo’nun “You Are the Sunshine of My Life” idimli parçasını dinlemek için: