Babam Vural Şerifoğlu 30 Mayıs 1954’te İstanbul’da doğdu. Lise eğitimini Pertevniyal Anadolu Lisesi’nde, üniversite eğitimini de Marmara Üniversitesi İktisat bölümünde tamamladı. Gitar çalmaya ortaokulda Amerikan Koleji’nde okurken başladı.
70’li yılların sonunda hobi olarak başladığı gitar serüvenine profesyonel olarak devam etti. 1976 yılında Raffi Arslanyan’dan özel gitar dersleri almaya ve Sheraton Hotel ve çeşitli müzik kulüplerinde hem gitarist hem de vokalist olarak sahne almaya başladı. 1983’te askerden döndükten sonra Cömertler Matbaa’da pazarlama müdürü olarak kurumsal hayata atıldı. 1984’te annemle evlendi. 2 yıl sonra bu işi bırakıp çocukluk arkadaşı olan Hamdi Üstünol ile kendi pazarlama şirketleri olan Tekspa Tekstil’i kurdular. Ancak birkaç yıl sonra ülkedeki ekonomik kriz nedeniyle şirketleri battı. 1989 yılında Ortaköy’de Bedri Baykam’ın sahip olduğu bir kulüpte sahne aldı. Kısa bir süre sonra Hakan Ayaz’ın işlettiği Sultan Ahmet’teki Kara Jazz Bar’da Aylin Karabulut, Gürol Ağırbaş, Günay Ekren, Semih Erdoğan ve Hamdi Üstünol ile “Vural Şerifoğlu ve Grubu” olarak sahne almaya başladılar. 1995 yılında bir yandan Gürol Ağırbaş ile “Bas Şarkıları” albümü için çalışırken (albümde vokalist olarak yer aldı. En bilinen parça ise O ya na ne)
bir yandan da Galatasaray Kulübü’nde Grup Gündoğarken ile sahne aldı. Bunu izleyen yıllarda ise Türkiye’nin önde sanatçılarıyla yurtiçi ve yurtdışı konserlerde yer aldı.
1998 yılında piyasaya çıkan Adı Menekşe adlı Levent Yüksel albümündeki Deryalar/ Edirne Türküsü parçasının düzenlemesini yaptı. Tam tarihlerinden emin olmamakla birlikte Sibel Alaş ve Esra Balamir’e de besteler verdiğini biliyorum ancak parçaların adı hakkında maalesef bir bilgim yok.
2000 yılından 2009 yılına kadar Arnavutköy Eylül Bar’da çeşitli gruplarla çalıştı. Bu arada 2002 yılında Uzan grubuna ait Star Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapmaya başladı. Hafta sonları müzik ve sanatla ilgili yazılar yazıyordu. Uzan grubunun batmasıyla bu macerası da son buldu. En son Sarper Semiz’in grubunda (Şuayip Yeltan, Ercüment Vural, Atilla Cummurcu ile) gitarist olarak çalıştı ve zaman zaman vokal de yapıyordu.
Ülkeye internetin gelmesiyle birlikte babam web tasarımı işlerine merak saldı. Hemen hemen bütün müzisyen arkadaşları ve dostlarına hiçbir ücret talep etmeden websitesi hazırladı. Zuhal Müziğin ilk e-ticaret sitesini de babam tasarladı ve bir süreliğine yönetti.
Çocukken sırf beni şaşırtmak ve mutlu etmek için Mandırake’den sihirbazlık dersleri aldığını hatırlıyorum. Öğrendiği her yeni numarayı ben okuldan geldikten sonra üzerimde uygular ve beni şaşırtmaya çalışırdı 😊
2009 yılından sonra filmciliğe merak saldı. 3d, after effects ve green box (yeşil perde) ile yapılan özel efektli film çekmeye heves etti ve başardı da. Yine arkadaşı Hamdi Üstünol ile insanüstü bir çaba vererek “1923 Yıkımdan Dirilişe” adlı bir belgesel çektiler. Belgeseldeki kimi müzikler Babam’a ve komşusu olan Emre Sınanmış’a (Emre TRT’de görevli bir devlet sanatçısı, Mey çalıyor) aittir. Bu belgesel 29 Ekim 2013’te Halk TV’de yayınlandı.
2010 yılında arkadaşı gazeteci Yılmaz Özdil’in özel ricası üzerine Vuvuzela’nın tarihçesi üzerine bir yazı kaleme almıştı. Bu yazı Hürriyet Gazetesi’nde yayınlandı. https://www.hurriyet.com.tr/afrika-nin-huzunlu-cigligi-15344532
Gürol Ağırbaş’ın Bas Şarkıları albümünde yer alan Derun adlı parçası için yine yeşil perde ve after effects kullanarak harika bir video klip çekti (yayın tarihi 24 Şubat 2020).
Bu çalışmada kendi isminin reklamını yapıyor gibi görünmek istemediği için videoyu yakın zamanda kurmayı planladığı Motion Dream Pictures adlı film şirketinin adıyla yayınladı. Yine Gürol’un albümde yer alan başka bir parçası için de klip hazırlığı içinde olduklarını biliyorum. Bu videolar trioloji şeklinde yayınlanacaktı. Sonuncu bölümde videonun anlattığı hikaye nihayet bulacaktı ancak maalesef mümkün olamadı…
Ölmeden yaklaşık 1-2 ay önce yeni bir akım olan NFT (dijital sanat) işine merak salmıştı ve en büyük NFT pazarı olan opensea’de Cyber Forms adlı ilk NFT koleksiyonunu yayınladı. https://opensea.io/VuralSerifoglu
Hazırlık aşamasında olan 3 büyük nft projesi daha vardı. Hatta 1 tanesini bitirmiş. Ölmeden tam 15 dakika önce bana bitirdiği projesinin fragmanını Skype’tan yollamış. Fragmanın sonunda şubatta yayında olacağını yazıyor. Bu projede mültecilerin bu dünyada çektikleri acıları anlatmayı ve farkındalık yaratmayı amaçlıyordu. Projesinin müziklerini de Gürol Ağırbaş yapacaktı.
Ölmeden yaklaşık 15 gün önce stüdyosunda bir baygınlık geçirip kafasını vurmuş, apar topar ambülans çağırıp hastaneye gittik her türlü tetkit yapıldı ve sonuçlar tertemiz çıktı. 15 Ocak 7:30’da annemi stüdyosundan aramış ve fırına gideceğini söylemiş. 8:24’te Gürol Ağırbaş ile 5 dakikalık bir telefon görüşmesi yaptıktan hemen sonra evden çıkmış ve aniden sitenin çıkışında fırına varamadan yere düşüp ölmüş. Ölüm sebebinin anlaşılması için otopsi yapıldı sonuç 3 ay sonra çıkacak. Çok fazla sigara içiyordu. Ekşi sözlükte bile hakkında sigara tüketmeni diye entry girilmiş…
https://eksisozluk.com/vural-serifoglu–389789
Her yönden harika bir insandı babam. Anlayışlı, modern, bilgili, kültürlü çağının çok ötesinde ileri görüşlü ve insanüstü yetenekli, zeki biriydi. Hayvanları ve gençleri çok severdi. Birçok gence ücretsiz gitar dersleri verdi hatta gitarlarını hediye ettiği gençler bile oldu… Paraya pula hiç önem vermez yalnızca insanlara yatırım yapardı. En büyük üzüntüm NFT projesinin yarıda kalması. Bu sebeple yarım kalan işlerini ben tamamlayıp en kısa zamanda yayınlamayı planlıyorum. Umarım yaptığı işler hak ettiği değeri görür.