Körleme’nin konuğu saksofoncu Barış Ertürk. İ.T.Ü. Endüstri Mühendisliği Bölümü’ndeki eğitiminden sonra burs kazanarak, Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’ne devam etti. Ertürk büyük ilgi duyduğu jazz müziğine, “bariton saksofon “ çalarak başladı. Saksofon ailesinin bariton, alto, tenor ve soprano üyelerinin tümünü icra edebilen müzisyen, İstanbul Superband ve TRT Hafif Müzik ve Caz orkestralarında, büyük grup beste ve düzenlemelerinin kayıt ve performanslarında yer aldı. Butch Morris Ensemble ile konserler verdi. Kendisine ait, “Bir gün Bir Adam“ isimli müzik projesinde jazz ile elektro- akustik ve ambiyans müzik türlerini harmanlayan; böylece, özgün bir tınıya ulaşan müzisyen; sürekli olarak yanında bulundurduğu kayıt cihazı ile her çeşit ortamda ilginç bulduğu sesleri kaydediyor ve kimi zaman bunları icralarında ve kayıtlarında kullanıyor. Ülkemizde, büyük grup müziklerinin yanı sıra, çeşitli küçük grup formatlarında ve festivallerde sıklıkla yer alan Barış Ertürk’e, dört adet seçkimizi sunduk.
Charlie Rouse
Social Call
Uptown Records, 1984
Little Chico – Charlie Rouse
Charlie Rouse – tenor saksofon
Red Rodney – trompet
Albert Dailey – piyano
Cecil Mcbee – kontrbas
Kenny Washington – davul
İlk girdiğinde acaba Max Roach mu diye düşündüm. Hiç dinlemediğim bir şey bu. Sonny Rollins diyecektim ama o değil. Saksofoncunun albümü değil galiba? Harold Land ve Wayne Shorter da geldi aklıma. Çok da eski bir kayıt değil gibi; ama tam bilemiyorum. Bebop dönemi cümleleri çok fazla var.
Charlie Rouse ve Red Rodney. Social Call albümleri.
Evet, Charlie Rouse’yi biliyorum tabii ama çok dinlediğim birisi değildi. Acaba biraz daha yeni bir şey mi diye düşündüm. Belki Wynton Marsalis ile birlikte? Ama bu nispeten yeni bir kayıt, 80’ler mi? Hard bop ekolünden gelen tınıyı duyabiliyoruz.
Pepper Adams
Critics’ Choice
World Pasific 1958
Minor Mishap – Tommy Flanagan
Pepper Adams – bariton saksofon
Lee Katzman – trompet
Jimmy Rowles – piyano
Doug Watkins – kontrbas
Mel Lewis – davul
Kesinlikle Gerry Mulligan değil. Mulligan’ı çok severim, çok dinledim. Harry Carney diyesim geliyor. Aslında bariton seviyorum ama düşününce çok fazla da dinlemişliğim yok, zaten çok fazla adam da yok baritonda. Pepper Adams olabileceğini düşünüyorum. Gerry Mulligan ritmik olarak çok spesifik, çok da melodik bir müzisyen. Pepper Adams icraları Duke Ellington Orkestrası gibi daha ziyade Big Band’lerde dinlenebildiği için ona özel bir albümü alıp da dinlemedim açıkçası. Hep Big Band’lerdeki sololarından tanıyorum. Mesela Coleman Hawkins’in 6 nefesli olan bir albümü var bende, orada Pepper Adams da çalıyor. Adams’ın tonu biraz daha bombeli diye tabir edebileceğim bir ton. Bariton saksofonun ağzı daha büyük ama üflemede kullanılan kas tenor ve soprano ile aynı. Benim biraz daha zorlandığım enstrüman soprano saksofon. Entonasyonu diğer saksofonlara göre daha zor bence. Alto saksofon da biraz daha saldırgan bir tınıya sahip. Bir üflemeli grubu (woodwind section) içerisinde baritonu çok seviyorum, müziğe güzel bir etki yapıyor. Si bemol’e kadar inen baritonlar var, bir de La’ya kadar inen baritonlar var. Arada yarım ton var ama La’ya inebilmek için borunun uzatılması gerekiyor. Bu tonu etkileyen bir şey. La baritonları o kadar tutmuyorum. Si bemol baritonlar bana daha açık geliyor. Buradaki ton biraz kapalı bir ton gibi geldi bana, La olabilir burada çaldığı saksofon.
Pepper Adams. Critic’s Choice Albümü.
Burada Jimmy Rowles da piyano çalmış. Jimmy Rowles’a ait The Peacocks isimli besteyi çok beğenirim. Bill Evans ve Stan Getz albümünde de vardır.
Butch Morris
Dust to Dust
New World Records, 1991
Othello A – Butch Morris
Lawrence Butch Morris – orkestra şefi
Vickey Bodner – English Horn
Jean-Paul Bourelly – gitar
Brian Carrott – vibrafon
Andrew Cyrille – davul
J.A. Deane – trombon, elektronikler
Marty Ehrlich – klarinet
Janet Grice – fagot
Wayne Horvitz – klavye, elektronikler
Jason Hwang – keman
Myra Melford – piyano
Zeena Parkins – arp
John Purcell – obua
Bir arp ve fagot var. Woodstock dönemlerinde Miles Davis’in kaydettiği Bitches Brew albümündeki özgür-serbest (free) havaya benzer bir tını hissediliyor burada. Biraz da Bennie Maupin’in Jewel in the Lotus’unu andırıyor. Maupin The Headhunter’s ile çalan saksofoncu. Onun da böyle açık uzun seslerle belli bir armoni çerçevesinde dönen parçaları var. Biraz daha ritmik bir şeylere girmesini bekledim belki o zaman Mahavishnu Orchestra gibi fusion bir şey olabilirdi ama baştaki bölüm devam ediyor, intro değil yani. Arpli çalışmalarını pek dinlemedim ama belki bu tarz bir yaklaşım Butch Morris’e ait de olabilir. Pharoah Sanders da geldi aklıma.
Butch Morris’in Dust to Dust albümü. Othello A.
Evet, burada ilk girişteki tını ses aralığına bakarak acaba alto veya bariton saksofon mu diye düşünmüştüm bir an, ama fagot tabii. Butch çok küçük ve basit donelerle ya da çok basit fikirlerden çok farklı ve çeşitli varyasyonlara gidebiliyor. Bununla ilgili kendi geliştirdiği bir orkestra yönetme tekniği kullanıyor. Beğendiği belli bir kısım için grubun bir bölümünü, o kısmı tutun veya aynı şeyi tekrar edin şeklinde el hareketleri ile yönetiyor. Ya da bütün gruba belli bir sesi tutun işareti verirken gruptaki tek bir kişiye veya iki kişiye de sesi tizleştir komutu verebiliyor. Bu dinlediğimiz parçada da belli bir armoninin çevresinde dolaştıklarını anlıyoruz. Çok fazla dışarılara çıkmıyorlar. Yapmak istediğim albümde arp de var aslında, çok güzel bir enstrüman. Elektronik arpler de var. Emily Hopkins isimli arpist pedallerle ilginç şeyler yapıyor. Bu parçada bir de sound painting (ses boyama) var. Bu tarz bir müzik türü Butch’dan önce var mıydı emin değilim. Butch bizi orkestra ile Yerebatan Sarnıcı ve Bodrum Jazz Festivali’ne götürmüştü. Bu tür sound painting müzikler icra edildikleri mekanla veya atmosferle birleştiği zaman çok etkili oluyor.
Gary Smulyan, Ronnie Cuber
Tough Baritones
SteepleChase, 2021
Well You Needn’t – T.Monk
Gary Smulyan – bariton saksofon
Ronnie Cuber – bariton saksofon
Gary Versace – piyano
Jay Anderson – kontrbas
Jason Tiemann – davul
Parça Well, You Needn’t. James Carter olabilir mi? Gary Smulyan gibi duyuldu bir tanesi, diğeri Nick Brignola olabilir. La bariton var. La olunca insanın üfleyesi de geliyor! Böyle iki baritonlu bir albüm hiç dinlemedim. Yeni çıkan bir albüm galiba?
Gary Smulyan ve Ronnie Cuber. 2021 yılı albümü, Tough Baritones.
Evet, Ronnie Cuber’ı biliyorum ama burada hatırlamadım. İlk oktavdan ikinci oktava geçerkenki üfleyişinden bir an için James Carter olabileceğini düşündüm. Böyle bir parçayı yakın dönem kayıtlarında çalmış olabilirdi.
Bu güzel Körleme için teşekkür ederim Barış.
Ben de teşekkür ederim.