1982 yılında Doğu Berlin’de, Bergama müzesindeki görkemli Zeus Sunağı’nı hayranlıkla izlerken, bir gün ait olduğu kentte jazz atölyesi yapacağım aklıma gelir miydi hiç… Antik ve yakın tarihi ile içiçe yaşayan bir yer Bergama. Aydınlık yüzlü halkı da çok şanslı. Çünkü, başarılı, çalışkan genç bir belediye başkanları var: Mehmet Gönenç. New York’dan kopup gelen yüz akımız gitarcı, eğitmen Timuçin Şahin‘in Hayal Gücü Müzik Merkezi projesine elini uzatan tek yetkili. Hem de belediyenin tüm olanaklarını seferber ederek verdiği çok değerli bir destek bu.
Sağolsun sevgili Timuçin, Ali Perret, Owen Hart Jr., Apostolos Sideris, Ben Van Gelder, Joris Teepe, Reggie Washington gibi jazz ustaları ve ses mühendisi Alp Turaç ile birlikte beni de bu harika projenin içine katmayı uygun görmüş. Atölye çalışmaları ve jam session, 1-24 Ağustos tarihleri arasında Bergama Belediyesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nde gerçekleşti. Birinci hafta; Ben Van Gelder’in saksofon ve üfleme çalgılar, Joris Teepe’nin kontrbas atölyeleri vardı. Müthiş davulcu Owen Hart Jr. ile projenin yöneticisi Timuçin, tüm çalışmalarda yer aldılar.
Ali Perret ile ben ikinci hafta katıldık. Bergama’ya gidinceye kadar nasıl bir çalışma yapmam konusunda aklım biraz karışıktı. Timuçin ile sık sık konuşuyor, katılımcıların profilini öğrenmek istiyordum. Ne de olsa ilk kez Bergama’da böyle bir etkinlik yapılıyordu. Hem de uzaklardan gelen yabancı sanatçılarla. Acaba kent halkı nasıl tepki veriyordu, katılımcıların müzik düzeyi nasıldı? Aklımda bu sorularla atölye çalışmamda orta bir yol seçmeyi uygun buldum. Çünkü katılım için yaş ve düzey sınırı yoktu. 7 Ağustos’da Ali Perret ile birlikte Bergama Belediyesi’nin olanaklarıyla bu güzel ve tarihi kente vardık.

Photo: Engin Gelir
Kaldığımız Acropolis Guest House, kentin eski tarihi bölümünde restore edilmiş, iç avlulu eski bir evdi. Akşam yemekte Timuçin ile hasret giderdikten sonra yedi yaşındaki harika oğlu Mahir (Charlie Parker’ın sülalesini biliyor, piyanoda So What’ın ilk dört ölçüsünü çalabiliyor) ve tabi Owen ile tanışma onuruna eriştik. Ertesi gün de büyük bir merakla beklediğim katılımcılarla tanışmak oldukça heyecan vericiydi. Karşamda öğrenmeye hevesli, yetenekli yaklaşık 30 kişilik bir topluluk vardı. Hemen tümü bir çalgı çalıyordu. Örneğin 7-12 yaş arası dört klarinetçi vardı ki ileride birer Hüsnü Şenlendirici olmayı hayal ediyorlardı. Hatta Midilli’den bir kemancı genç kız da katıldı.
İki gün boyunca onlara, radyoyu, radyo programcılığını anlattım. Yanımda getirdiğim Long Play, 45’lik plakları ve 600 ft.lik makara bandının yapısını açıkladım. Çoğu ilk kez görüyordu. Ardından “Jazz Tarihi’ne kısa bir giriş yaptım. Uygulamada Ali Perret piyanoda destek oldu. Atölye çalışmamı, senfonik ve jazz orkestrasının çalgı ailesini tanıtarak sonlandırdım. Görsel olarak özellikle çocuklara daha iyi anlatabilmek için Danny Kaye ve Cem Yılmaz’ın orkestra yönettikleri videoları izlettim. Umarım yardımcı olmuştur. Atölye çalışmalarından sonra hergün saat 19.00’da ensemble çalışması yapılıyordu.
Ben de dersimden sonra kalıp bu çalışmayı izledim ve gözlerime, kulaklarıma inanamadım. Sevgili Timuçin’in birinci sınıf müzisyenliğinin yanı sıra ne denli yetkin bir eğitmen olduğunu da gördüm. Aynı şekilde Ali Perret’nin de. Timuçin, ilginç bir yöntemle öğrencileri yönetiyor, ardından gönüllü bir öğrenciye de aynı yöntemle yönettiriyordu. Ali ise Butch Morris’in “Conduction” yöntemini kendi birikimiyle birleştirmişti. Ortaya çıkan sonuç harikaydı. Derslerden sonra katılımcılarla söyleşi yapmak, velilerle tanışmak ayrı bir keyifti.

Timuçin Şahin & Apostolos Sideris & Owen Hart Jr. & Ali Perret (Photo: Engin Gelir)
Akşamları da bizlerin günün değerlendirmesi ve ardından müzikle ilgili yaptığımız sohbetlerimizin tadı damağımda kaldı. Ne yazık ki radyo programlarım nedeniyle üçüncü gün dönmek zorundaydım. Son haftalarda, Ali Perret, Owen Hart Jr. ve tabi Timuçin Şahin’e ek olarak Apostolos Sideris, Alp Turaç ve Reggie Washington, deneyimlerini paylaştılar. Sonuçta dört hafta boyunca, ses, müzik ve doğaçlamanın yanı sıra “Kolektif Bilinç ve Yardımlaşma” temaları ele alındı. “Bergama Çocuk Müzisyenleri Kolektif”, “Dinleme Sanatı Atölyeleri”, “Enstrümantalistler İçin Atölyeler” ve “Jazz Kulüp Performans Platformu” programlarının temel yöntemi, interaktif olmasıydı. Son hafta, Timuçin, bir jest yaparak ders sırasında telefonla çocukların bana “merhaba” demesini sağladı. Zaten o sırf yetenek ve tatlı çocukları unutmam olanaksızdı.
Bu dört haftalık, yorucu ve o ölçüde zevkli maraton, Bergama Belediyesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’nde yapılan törende, Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ve projenin mimarı Timuçin Şahin’in öğrencilere sertifikalarını vermesiyle taçlandı. Timuçin ile New York’a dönmeden önce konuştuğumuzda yorgun ama çok mutlu olduğunu ve bu projeyi gelecek yıl da sürdürmeyi planladığını söyledi. Böyle idealist yöneticiler ve eğitimci büyük müzisyenler var oldukça gerçekleşmemesi olanaksız.
Ben de kendi adıma çok teşekkür ediyorum.