Büyük bir çaba ve sabırla kurulan Caz Anasanat Dalı’nın fikir aşamasından günümüze kadarki kuruluş hikâyesini kısaca anlatabilir misiniz?
Türkiye’de konservatuvar eğitimimi tamamladıktan sonra, Hollanda ve Amerika’da klasik müzik eğitimime devam ettim. Eğitimim süresinde aldığım klasik batı müziği derslerinin yanında, jazz derslerine de katılma şansım oldu. Ülkemize geri döndüğüm 1985 yılından beri konservatuvarda öğretmenlik yapmaktayım. Yurt dışında elde ettiğim imkan, tecrübe ve ortamı ülkemizde de yaşatabilmek hep hayalim olmuştu. Son derece köklü bir geçmişi olan ve birçok sanatçının yetiştiği konservatuvarımızda, klasik batı müziği alanında kapsamlı bir eğitim verilmekteydi; ancak jazz alanında eğitimin olmayışı her zaman aklıma takılan bir olgu olmuştu. Kuruluşundan yıllar öncesinde beynimde oluşan, jazz’ı kurumumuzda akademik ortama taşıyabilme fikrinin destek görmesiyle, adım adım süreç gelişti.
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarımızda jazz anasanat dalının kurluşuyla ilgili ilk adımlar, o dönemki müdürümüz, rahmetli Prof. Müfit Bayraşa ile benim fikir ve girişimlerimiz ile atıldı. Okulumuz idarecileri ve çok sayıda öğretim üyemizin de emekleri sonucunda, üniversite ile görüşmeler ve başvurular ile süreç başladı; onaylar tamamlandı. Prof. Dr. Gülden Teztel, Prof. Dr. Müge Hendekli ve Prof. Evrim Demirel’in kadroya girmesiyle çekirdek öğretim üyesi ihtiyacı da karşılandıktan sonra, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında aldığımız ilk öğrencilerimiz ile eğitim vermeye başladık. İlk yılımızda Şenova Ülker, Ece Göksu, Eylül Biçer, Ekin Cengizkan, Serhan Erkol ve Maarten Weyler ile yola çıktık. Öğretim kadromuzdan zaman içinde bir iki hocamız ayrıldı. İlk yıldan sonra Kağan Yıldız, Can Çankaya, Baturay Yarkın ve Danny Fratina’nın da bizlere katılmasıyla kadromuz daha da güçlendi. Tüm bu isimlerin yanı sıra, konservatuvarımızın diğer bölümlerinde görev yapan birçok hocamız da, müfredattaki farklı derslerle eğitimimize destek vermekte.. Geçtiğimiz öğretim yılında ilk mezunlarımızı verdik ve eğitim sürecimiz ilk günkü heyecanımızda devam ediyor.
İlk defa kurulan bir anasanat dalının, büyük bir konsantrasyon ve emek isteyen anasanat dalı başkanlığı görevini, Gülden ilk günden bu yana ciddi bir titizlikle sürdürdü. Geçen ay, anasanat dalı başkanlığı bayrağını Prof. Evrim Demirel’e teslim etti.

Photo: Aycan Teztel
Küresel olarak ve ülkemizde jazz müziğinin konservatuvar bünyesinde ayrı bir sanat dalı olarak yerini alması sizce nasıl bir dönüşümün habercisi?
Amerika ve Avrupa’da klasik batı müziği gibi jazz müziği de, sanatsal bir müzik alanı olarak konservatuvarlar bünyesinde uzun yıllardır yer almakta. Ülkemizde yıllar boyu jazz eğitimi, usta-çırak ilişkisi bağlamında nesilden nesile geçti; imkanı olanlar eğitim alabilmek için yurt dışına gitti. Elbette dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bakış açıları, eğitim sistemleri değişiyor; gelişiyor. Eski yıllardaki “jazz çalma, ellerin bozulur” benzeri yaklaşımlar, yerini alana saygı ve üretime desteğe bıraktı. Sayısı henüz kısıtlı olsa da, farklı konservatuvar ve üniversitelerimiz bünyesinde jazz eğitiminin yer alması, bu güzel değişiminin habercisi..
Caz Anasanat dalı ilk mezunlarını verdi, büyük bir mutluluk olmalı, siz neler hissettiniz?
Hislerimizi kelimelere dökmek zor… Gerçekten büyük bir gurur ve mutluluk yaşadık. Yıllarca verilen emeklerin meyvesini almaya başlamak, tüm hocalarımız için bir dönüm noktası oldu. Diploma töreni sırasında birçok hocamızın gözyaşları, bunun en güzel ifadesi idi. Bundan sonraki yıllarda vereceğimiz mezunları da hevesle bekliyoruz.
Konservatuvar’ın yeni bir yerleşkeye taşınması sizi nasıl etkiledi?
Çoğunuzun bildiği gibi konservatuvar, Kadıköy Rıhtım’daki yerinden ayrılıyor. Bu bina tadilata giriyor; restorasyon sonrasında da sadece Haldun Taner Sahnesi olarak hizmet vereceği söylendi. Konservatuvar da kısmetse kasım ayı sonlarına doğru Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezinin hemen arkasında yer alan yeni bir binaya taşınacak. Binanın iç tadilatı halen devam etmekte olduğu için, sizlere taşınıldıktam sonra daha detaylı bilgi verebilirim.

Photo: Aycan Teztel
Konservatuvar bünyesinde jazz eğitimi söz konusu olduğunda mekânın genel ihtiyaçları nelerdir ve düzenlemesi sizce nasıl olmalıdır? Sizin temel ve vazgeçilmez ihtiyaçlarınız nelerdir?
Jazz eğitimi kapsamında davul, gitar ve bas amfileri ve piyano olan bireysel derslerin sürdürüldüğü sınıfların yanı sıra, ensemble dersleri için toplu icra yapılabilecek salona mutlaka ihtiyaç duyuluyor. Bu salonda, piyanonun, davulun, bas ve gitar amfilerinin, mikser ve mikrofonlar gibi ses sistemlerinin kalıcı bir şekilde yer alması gerekiyor. Hem icraların kayıt edilebilmesi, hem de öğrencilerin bu konuyu öğrenebilmeleri için, kayıt programları, ses kartları gibi unsurlara sahip bilgisayarlar da önemli ihtiyaçlardan. Teorik dersler gibi birçok farklı dersin uygulamasında projeksiyon ve hoparlör gibi aygıtlar da düzenli olarak kullanılıyor.
Yeni öğretim yılında öğretim üyesi ve öğretim görevlisi kadrolarında kimler yer alacak?
Prof. Dr. Gülden Teztel ve Prof. Evrim Demirel, anasanat dalının öğretim üyeleri olarak görev yapıyor. Eylül Biçer araştırma görevlisi; Danny Fratina da yabancı uyruklu öğretim elemanı kadrolarında yer alıyor. Ben ve Prof. Dr. Müge Hendekli, diğer anasanat dallarından görevlendirme ile jazz’a destek veriyoruz.
Ülkemizin en değerli jazz sanatçılarından Şenova Ülker, Ece Göksu, Can Çankaya, Kağan Yıldız, Ekin Cengizkan ve Baturay Yarkın da ücretli öğretim elemanı olarak büyük özverileri ile eğitimimizi yüksek seviyede sürdürmemizi mümkün kılıyor.
İKSV Caz Festivali direktörü sevgili Harun İzer de aynı şekilde bize katkıda bulunuyor. Ayrıca, Uğur Yeniyol, Sitare Bilge ve Tansu Timur Erkoç gibi okulun yine diğer bölümlerinden eğitime destek olan öğretim elemanlarımız var.
Caz Anasanat Dalı’nın müfredatında temel olarak hangi dersler bulunacak? Sizin için mutlaka olması gereken önemli dersler nelerdir?
Caz anasanat dalında vokal, piyano, trompet, trombon, saksofon, kontrbas, gitar, bas gitar ve davul alanları, “Anadal” dersi başlığı ile verilmekte. Bunun yanı sıra, Ensemble, Kulak Eğitimi, Caz Armonisi, Caz Tarihi, Caz Koro, Cazda Düzenleme, Stil Analizi, Bitirme Projesi, Atölye Çalışması, Bilgisayarla Müzik gibi müfredatta bulunan zorunlu dersler var. Yardımcı Piyano, Müzik İşletmeciliği Yönetimi, Kayıt Teknolojisine Giriş, Şarkı Yazma, Şan Tekniği gibi caz anasanat dalına ait seçmeli derslerin yanında, konservatuvarımızın diğer bölümlerinden sunulan, Performans Psikolojisi, Mitoloji, Türk Müziği Nazariyatı, Sanat Felsefesi ve Estetik, Dünya Müzik Kültürleri ve daha birçok ders de seçmeli dersler olarak öğrencilerimize sunulmakta.. Mutlaka ki caz müziği ile ilgili zorunlu dersler önemli ve öncelikli olsa da, öğrencilerimizin hem müzisyenliklerini, hem de entelektüel seviyelerinin gelişmesinde büyük yeri olan tüm bu derslerin son derece önemli olduğuna inanıyorum.

Photo: Aycan Teztel
Dünyayı etkileyen salgın sebebiyle genel olarak tüm eğitim sistemi işleyişini online olarak sürdürdü, sizin online eğitim hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim? Caz Anasanat Dalı için online eğitim düzeninin etkileri neler oldu?
Hepimizin bildiği gibi müzik enstrümanlarından çıkan seslerin kalitesini, tınısını, ses sınırlarını online olarak elde etmek, değerlendirmek problemli bir konu… Çok gelişmiş milyon dolarlık profesyonel stüdyolarda, en pahalı mikrofon, ses kartları, analogdan digital’e sesi dönüştüren cihazlar, preamp’lar kullanılmasına rağmen, enstrümanın gerçek sesini kaydetmek, orijinal tınıyı duyurabilmek çok zor oluyor. Özellikle Ensemble gibi birlikte müzik yapılması gereken derslerin online sistemde uygulanması en büyük sorunlardan biri… Öğrencilerin sahip oldukları internet hızları, bağlantı kaliteleri de her zaman ders yapmaya uygun olamayabiliyor. Bir de enstrümana yeni başlayan bir öğrenciye, (özellikle küçük yaşta olanlara) sıfırdan eğitim vermek, onlara detayları öğretmek, online sistemde çok zor oluyor. Davul çalan bazı öğrencilerimiz, çalışabilecek alan bulma konusunda çok zorlandılar.
Ancak, böyle uzun bir salgın döneminde öğrencilere ulaşabilmek, onlarla online sistemde ders yapabilmek sayesinde eğitim ve öğrencilerin gelişimi devam edebildi. Bu sistemin artılarının da yaşandığı durumları tecrübe ettik: Online sistem, derste dinlenmesi ya da görülmesi gereken örneklerin verimli bir şekilde öğrencilere aktarılması konusunda büyük bir kolaylık sağlıyor.
Bu eğitim öğretim yılında yüzyüze eğitime geçildiğinde bu tarz derslerdeki eksikliği daha fazla çalışarak kapatacağız, zira öğretmenler, öğrenciler hepimiz sınıflarda olmayı çok özledik.
Caz Anasanat Dalı; sertifika programı, lisans, sanatta yeterlik olmak üzere farklı seviyelerde eğitim vermekte. Bu programları ve içeriklerini biraz açıklar mısınız ve tabii ki yüksek lisans seviyesi bu programlar arasına ne zaman dahil olacak?
Caz Lisans Programı, dört yıllık ve farklı alanda icra yapan öğrencilerin, anadal dersi kapsamında eğitildiği bir program.. Sertifika programı, bir yıllık ve Teori ve Kulak Eğitimi ve Combo toplu derslerini içeren; jazz konusundaki başlangıç seviyesindeki birikimlerini geliştirmek isteyen öğrencilere yönelik. Bu program ayrıca lisans programına girmek isteyen öğrencilerin donanımına da katkıda bulunuyor.
Sanatta Yeterlik eğitimi, Müzik Anasanat Dalına bağlı olarak, “Müzik Sanatta Yeterlik” programı olarak işleniyor. Bu programda müzik bölümünde yer alan farklı sanat dalları ortak programa tabi oluyor. Programdaki bir öğrenci, tüm alanlara yönelik ortak derslerin yanı sıra, kendi alanına ait spesifik dersler alıyor. 2018-2019 eğitim-öğretim yılında jazz alanının da Müzik Sanatta Yeterlik Programına eklenmesi ile ülkemizde ilk defa, jazz alanında eğitim görmüş olan icracıların, doktora seviyesinde eğitim alabilmesine imkan sağlandı. Ferit Odman, Ece Göksu, Eylül Biçer, Can Çankaya, Kağan Yıldız, Volkan Topakoğlu, Baturay Yarkın, Hakan Kılıçoğlu, Hakan Kamalı ve diğer birçok jazz sanatçımız bu programdaki derslerini tamamlayıp tez aşamasına gelmiştir.
Yüksek Lisans seviyesinde de jazz eğitimini programlar içine alabilmek gündemimiz ve hedeflerimiz dahilinde yer alıyor. En kısa zamanda bu adımı gerçekleştirebilmeyi umuyoruz. Ülkemizde jazz alanında yetkin ve donanımlı öğretim kadrosu yetiştirebilmek, öğrencilerimizi yetiştirmenin yanındaki en önemli misyonlarımızdan biri.
Sanatta Yeterlik eğitimi tamamlayan müzisyenlerin doçent titrlerini alabilmeleri için Üniversitelerarası Kurul’a başvuru yaparak, jazz alanının da müziğin diğer alanları gibi doçentlik sınavları kapsamına alınmasını sağlamak, diğer öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Gülden hocamız bu konuda, diğer jazz eğitimi veren bazı kurum yetkilileri ile görüşerek ilk adımı attı; ancak mutlaka ki uzun bir süreç.