Chiara Pancaldi’yi 16 Şubat gecesi Cemal Reşit Rey konser salonunda piyanoda Roberto Tarenzi, kontrbasta Darryl Hall ve davulda Roberto Pistolesi ile dinledik.
Pancaldi, Bologna’da doğup büyümüş. 10 yaşında klasik piyano çalışmalarına başlamış. Bologna Üniversitesi’nde antropoloji ve jazz yüksek lisansları yapmış. Hint Klasik Müzik tezi ile mezun olmuş.
Bugüne dek aralarında Padova Jazz Festivali, Ancona Jazz Festivali, Cantina Bentivoglio Jazz Kulübü ve Paradiso Jazz Festivali’nin de bulunduğu pek çok festivalde ve kulüpte sahne almış.
Cyrus Chestnut, John Webber, Marc Abrams ve Jeremy Pelt birlikte çaldığı müzisyenlerden bazıları.
İkinci albümü “I Walk a Little Faster” ile Jazz Critique Magazine tarafından “2015 Best Vocal Jazz Album” ödülünü alan Pancaldi bizlerle yeni albümü “Precious”tan şarkılar paylaştı.
“İyi akşamlar” ve “Teşekkürler” kelimelerini Türkçe söyledi.
“Better to Grow” adlı şarkısıyla başladı.
Basta dinlediğimiz Darryl Hall’a ait “Urban Folk Song” bestesi ile gece devam etti. Hall 2004’ten beri Fransa’da. On iki sene de New York’ta yaşamış. Bu sırada Mulgrew Miller, Carmen Lundy, Hank Jones, Mary Stallings, Geri Allen gibi isimlerle çalmış. 96’da “Thelonious Monk Uluslararası Bas Yarışması”nda birinci olmuş. Jazz, gospel, soul ve latin müziğine bağlılık duyuyor. Brezilya müziğine de sevgisi var.
Hâl böyle olunca Brezilya tınılarına bir övgü olarak bahsettiği “Adeus”u bossa söylemek istedi Pancaldi.
Genel olarak konser boyunca solo dengesinde piyanoda Roberto Tarenzi baskındı. Tarenzi vaktiyle Herbie Hancock’un da yer aldığı jürinin onayını alarak “Thelonious Monk Uluslararası Piyano Yarışması”nda ilk on bire seçilmiş.

Chiara Pancaldi (vo), Roberto Tarenzi (p), Darryl Hall (b), Roberto Pistolesi (d) (Photo: Hande Çayır)
Pancaldi ağzını enstrüman gibi kullanıyor ve scat yaparken daha çok “le le le lo lo li li” hecelerine ağırlık veriyor.
Scat’leri modern ağıt gibiydi.
Pancaldi albüme adını veren “Precious” adlı şarkıyı büyük oğluna adadığını söyledi.
Bir süre sonra bütün şarkılar nasıl olduysa birbirine benzemeye başladı. Bir ara Björk’ü de anımsamadım değil.
Yukarıdan sarkan mikrofonlar uzunlu kısalı ve pek çoktu, odaklanınca sanki bir enstalasyonu andırıyorlardı. Spot ışıklar mavi ve kırmızıydı.
Üzüntülü zamanlarıyla ilgili “Nothing but Smiles” adlı şarkıyı yazmış Pancaldi.
Bu arada davulda yer alan Roberto Pistolesi de İtalya doğumlu. Şu anda İtalya-Hollanda-New York’ta yaşıyor. Stefano Di Battista’nın grubuna 2010 yılında katılmış ve birlikte festivallerde epey tecrübe kazanmış. Francesco Cafiso, Steve Grossman, Dave Liebman, Rick Margitza, Antonio Faraò birlikte çaldığı isimlerden bazıları.
Bahsetmeden geçemeyeceğim bir konu var ki Pancaldi hamileydi ve yüksek topuklu ayakkabılar giymişti. Bu iki durumun performansına etkisi yadsınamayacak kadar büyüktü.
Beden diline hâkimdi ve sahneyi akorların içinde gezinerek ufak dans hareketleri ile iyi kullandı. Kimi zaman da piyanonun başında dinlendi.
NTV Radyo’dan “Cazın Büyüsü” programını hazırlayan ve sunan Dr. Rauf Hakan Tüfekçi de izleyiciler arasındaydı.
Pancaldi “son şarkımız” diye paylaştığı isimden sonra bazı mimikler yaptı, aslında bunun son şarkı olmadığını ve bis yapacaklarını bildiğini ima ederek ve de öyle oldu.
“The Distance Between Us” ve “Songs Don’t Grow Old” çağdaş jazz ve Brezilya müziğinden esintiler taşıyan geceye noktayı koydu.