Kaçıncı günde olduğumuzu bilmiyorum ama galiba benim evde 3. haftam. Bir yandan gün içerisinde 09:00-19:00 arası Clark Kent-vari şekilde yerime çakılı otururken, diğer yandan da oğlumu her an kanlı canlı karşımda görmenin yanında, fonda hoşuma giden müziğin harcadığım günle birlikte akıp gitmesi en azından bu tantananın birazcık daha hoşuma giden tarafı galiba.
Yaratmaya çalıştığım boşluk hem yeni müziklerle, yeni müzisyenlerle tanışma fırsatı veriyor hem de önceden bildiğim ve sevdiğim müzisyenlerin yeni albümlerini dinleme şansı yaratıyor.
Onur Çalışkan
Esrik
(2020 – BGST Records)
Zaman değişiyor, zamanla birlikte müziğe karşı bakış ve anlayış da değişiyor. Yıllardır “fusion fusion!” diye bağırır çağırırken, Onur Çalışkan gibi genç müzisyenlerin ortaya çıkardıkları ve anlattıkları ile bildiğimiz şeylerin üstüne kalın bir perde çekmemiz gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Onur’u geçen sene Corona’nın esamesinin okunmadığı zamanlarda İKSV İstanbul Jazz Festivali, Vitrin Turu kapsamında Taksim Cemiyet’te dinleyenler belli ki çok şanslı. 4-5 ay kadar önce “Tin” isimli single çalışması ile tanıdığımız Onur. Şubat ayında ilk stüdyo çalışması “Esrik”i BGST Records etiketiyle müzikseverlerle buluşturdu. Kitabımda manası asla değişmeyecek olan “iyi bir müzisyen kadrosu ile yapılan ilk stüdyo albüm” sloganının başka bir örneğini görebileceğiniz Esrik’te öyle bilindik klarnet esintileri hissedemeyecaksiniz. Öyle Serkan Çağrı’ymış, Hüsnü Şenlendirici’ymiş ya da biraz daha seviyeyi yükseltip Selim Sesler’miş vs. beklemeyin, zira bulamayacaksınız. Onur, her parçasında özgünlüğü ve özgürlüğü ile kendisini dinleyiciye “tanıtıyor”. Bunun yanında albümün en çok sevdiğim tarafı da, Onur’a eşlik eden müzisyenlerin kendi müziklerini onları sevdiğimiz stilleri ile çalması: yani önceden duymasanız bile şarkının ortasında “Aa evet işte bu Çağrı Sertel!” demeniz olası. Kısacası “Esrik”, her saniyesinde bir sürpriz ile karşılaşabileceğiniz çok özel bir albüm. Bu arada albümden ”Elmas” parçası da kendisini sayısızca dinlettiriyor.
Kadro: Onur Çalışkan (clt), Çağrı Sertel (p), Ediz Hafızoğlu (d), Michael League (b), Volkan Hürsever (b), Cenk Erdoğan (g), Efe Demiral (g), Mehmet Akatay (perc.), Metehan Dada (vo)
Parçalar: Dımbıllı / Elmas / Tin / Matrak / Yağcılar Zeybeği / Felek Sen Ne Feleksen / Rastgele)
Avishai Cohen
Avishai Cohen Big Vicious
(2020 – ECM 2680)
Kontrbasçı olanla mukayese ettiğim zaman her daim iki üç adım daha önde tutacağım Avishai Cohen, ECM destekli ve Manfred Eicher komutasındaki yeni albümünde 6 sene önce İsrail’den New York’ta taşındıktan sonra en yakın arkadaşları ile birlikte kurduğu Big Vicious grubunun gücünü arkasına alıyor. Albümün çıkan ilk teklisi ve House MD açılış sekansındaki etkisi ile Massive Attack’ı belki de tüm dünyaya tekrardan tanıtan “Teardrop” ile ölümsüz “Moonlight Sonata”nın yanında albümdeki baskın electronica / indie / ambient music ve psychedelic etkiler göze çarparken, klasik Avishai Cohen’cileri ters köşe yapacak ve bence fanatikleri tarafından daha da çok sevilecek bir albüm karşımıza çıkıyor. Kanımca 2016 yılında yine ECM’den çıkan “Into the Silence”dan sonraki en iyi albümü olduğunu düşündüğüm “Avishai Cohen Big Vicious”un yukarıda belirttiğim gibi electronica / trip-hop gibi öğeleri yüklüce içerdiğinden, gündüz vakti yerine tercihen “gece saatleri” dinlenmesi, etkisini daha da yakından görebilmeniz açısından sizlere minik bir tüyo olsun o zaman. Zaten Avishai Cohen’in her parçasında anlattığı hikayeleri, diyalogları, kişiler, mekanları, zamanları gündüz vakti anlayabilmemiz, en azından şu ana kadar ECM’den çıkardığı albümlerle pek de olanaklı gözükmüyor. Bu arada “Hidden Chamber” çok başarılı, dinlemeden geçmeyin.
Kadro: Avishai Cohen (tp), Uzi Ramirez (g), Yonatan Albalak (g, b), Aviv Cohen (d), Ziv Ravitz (d, live sampling)
Parçalar: Honey Fountain / Hidden Chamber / King Kutner / Moonlight Sonata / Fractals / Teardrop / The Things You Tell Me / This Time It’s Different / Teno Neno / The Cow & The Calf / Intent)
Bergüzar Korel
Aykut Gürel Presents Bergüzar Korel, Vol.2
(2020 – İrem Records)
En son ilgi ile izlediğim “Vatanım Sensin” dizisinde bıraktığım Bergüzar Korel, Jazz Dergisi için yorumladığım ilk albümü ile aynı pencereden baktığını hissedebileceğiniz ikinci albümü “Aykut Gürel Presents Bergüzar Korel, Vol.2”yi, ilk albümünde olduğu gibi Aykut Gürel önderliğinde İrem Records’dan geçtiğimiz aylarda müzikseverlerle buluşturdu. İlk albümde Bergüzar Korel’e Ediz Hafızoğlu, Cem Tuncer, Ercüment Orkut, Siney Yılmaz ve Volkan Topakoğlu gibi ülkenin en iyi jazz müzisyenleri eşlik ederken bu albümde de alanlarında gayet başarılı müzisyenler, enerjisi yüksek ve ilk parça “Hasret” sonrası hemen kendisini sevdirecek olan albümde Korel’in yanında…
İlk albüm tamamen Sezen Aksu imzalı parçalardan oluşurken bu albümdeki parçaların ilk kayıtlarının Levent Yüksel, Özdemir Erdoğan, Mustafa Sandal gibi erkek vokalistler tarafından söylenmiş olması da albümü ilginç kılan başka bir detay. Hazır havalar da düzeliyorken, kapı duvar tıkılı kaldığımız evlerimizin camlarını açarak içeriye oksijen taşıdığımız anlarda sesi sonuna kadar açarak sizi sıkmayacak, yormayacak tertemiz bir albümü rahatlıkla hayatlarımıza taşıyabiliriz bence. “Canım Seninle Olmak İstiyor” ve “Med Cezir” parçalarına da kulak kabartın derim.
Kadro: Bergüzar Korel (vo), Aykut Gürel (b, perc.), Onur Alatan (d), Gökhan Varol (p), Çağdaş Oruç (sax), Tolga Şanlı (g), Yonca Kocadağ (vo).
Parçalar: Hasret / Yarına Allah Kerim / Benim Bütün Dualarım Seninle / Canım Seninle Olmak İstiyor / Son Mektup / Med Cezir / Tam Ortasındayım / Zalim / Deli Divane / Suç Bende)