13 Ekim, Ozan Musluoğlu Quintet
Jeremy Pelt (trompet)
Engin Recepoğulları (tenor saksofon)
Anthony Wonsey (piyano)
Ozan Musluoğlu (kontrbas)
Ferit Odman (davul)
Ozan Musluoğlu’nun 2016 yılında kayıt edilen dördüncü albümü “nine” dünya jazz tarihindeki en önemli dokuz ikon kontrbasçının orijinal bestelerinden oluşuyor. Albümün orijinal kadrosunda, çok çok önemli dünyaca ünlü trompetçi Jeremy Pelt ve muhteşem piyanist Anthony Wonsey ile ülkemizin en önemli saksofoncularının ve davulcularının başında gelen Engin Recepoğulları ve Ferit Odman yer alıyor.
21 Ekim, Chucho Valdes Quartet
Chucho Valdes (piyano)
Armando Gola (kontrbas)
Horacio El Negro Hernandez (davul)
Roberto Vizcaino Jr. (konga, perküsyon)
Jazz tarihinin en iyi beş piyanistinden biri kabul edilen, geçtiğimiz yıl 80. yaşını kutlayan büyük efsane Chucho Valdes, çok uzun bir aradan sonra dörtlüsü ile 21 Ekim akşamı CRR sahnesine konuk oluyor.
Jazz tarihinin en iyi beş piyanistinden biri kabul edilen Chucho Valdes, müzik yaşamını Küba kültürünün özgünlüğü ve inceliklerini yeniden şekillendirip çağdaş bir forma kavuşturmaya adayan bir müzisyen olarak sanatseverlerle buluşuyor. Sekiz Grammy ödüllü bir Blue Note sanatçısı, Afro-Cuban jazz’ın en önemli grubu Irakere’nin kurucusu, New York – Havana jazz hattının yaratıcısı. Ama hepsinden daha önemlisi 1970’li yılların başında Küba jazz’ını dünyada çok önemli bir kültürel perspektife oturtan Orquesta Cubana de Musica Moderna’nın (Küba Modern Müzik Orkestrası) öncüsü ve yaşayan bir jazz efsanesi.
Tüm zamanların en önemli Latin jazz kabaresi olarak hatırlanan ve Küba’nın Havana şehrinde bulunan Tropicana’nın aranjmanlarından sorumlu olan ve Küba müziğinin merkez figürü olarak tanımlanan Bebo Valdes’in oğlu olan Chucho Valdes, anlatmaya çalışırken spesifik bir alan belirlemeniz gereken nadir müzisyenlerden bir tanesi.
1961’den bu yana kurduğu topluluklar, 50’yi aşkın ülkede verdiği konserler, 52 albümü ve sekiz Grammy Ödülü’yle jazz dünyasının son derece üretken figürlerinden biri olarak tanınan Chucho Valdes; kariyeri boyunca Herbie Hancock, Kenny Barron, Michael Camilla, Chick Korea, Gonzalo Rubalcaba, Brandford ve Winton Marsalis, Carlos Santana, Dizzy Gillespie, George Benson, Taj Mahal, Jack Dejonnette, Ron Carter ve daha birçok ünlü müzisyenle aynı sahneyi paylaştı.
25 Ekim, Burhan Öçal & Alexey Botvinov
Doğu Batı Buluşuyor (East meets West)
Burhan Öçal (vurmalı çalgılar)
Alexey Botvinov (piyano)
Dünyaca tanınmış perküsyon virtüözü Burhan Öçal ile Ukraynalı ünlü piyanist Alexey Botvinov’un piyano başyapıtlarını oryantal ritimlerle birleştirdiği benzersiz “Piyano ve Davullar” projesi olan ‘Doğu Batı Buluşuyor’ (East meets West) başlığı ile gerçekleşecek olan konser, dünya müziği kategorisinde daha önce Paris, Zürih, Abu Dhabi, Moskova, Klev, Basel, Montreux Jazz Festival ve Kıbrıs gibi dünya müzik merkezlerinde sundukları çok sayıda turne ile müzikseverlere sergilediler. Farklı zamanlarda yollarının kesiştiği yaşamlarını sürdürdükleri İsviçre’de başlayan işbirliği gelişerek ve farklı eserleri repertuvarlarına katarak sürdüren ikili, hem uzun yıllara dayanan dostluklarını hem de kariyerlerini başarıyla sürdürmektedir.
Konserde ikili öncelikle Bach, Beethoven, Rahmaninov, Mussorgsky, Prokofiev ve Philip Glass gibi önemli bestecilerin seçkin yapıtlarını farklı bir biçimde yorumlamaktalar. İkilinin bu projeye dair piyano başyapıtlarının oryantal ritimlerle birleştiği benzersiz ‘Piyano ve Davullar’ projesine alt yayınlanmış albümleri de bulunmakta (Burhan Öçal-Alexey Botvinov / “Goldberg Reloaded Project’, ‘Reloaded 2’ ve ‘Double-Piano & Percussion’). Uzun yıllardır yaşamını İsviçre’de sürdüren Botvinov, dünyanın en önemli Rahmaninov yorumcularından biri olarak nitelendirilmektedir.
26 Ekim, Güç Başar Gülle “Synthetic Vision”
Batu Şallıel (tenor saksofon)
Güç Başar Gülle (gitar, piyano)
Jef Giansily (piyano)
Baran Say (kontrbas)
Cem Aksel (davul)
Ayşegül Aykaç (vokal)
Serap Çağlayan (kanun)
Enver Mete Aslan (ud)
Hakkı hak gözüyle gören hikmet âşıklarına…
Türk müziği, jazz ve Klasik Batı müziğinin yanı sıra görsel sanatlar ve felsefe disiplinlerindeki birikimini müzik projelerine aktaran Güç Başar Gülle, son projesi “Synthetic Vision” ile müzik yolculuğunda yeni bir adım atıyor. Osmanlı-Türk müziğinin formal ve entelektüel birikiminden yola çıkan sanatçı, hayatın çok boyutlu algılayış formunu modern ve jazz müziğinin zaman ve mekânına taşırken tarihsel hiçbir olguya mutlak bir değer yüklemeden sadece müziğe odaklanıyor.