Düşünüyorum da, çok olmuş…. Araya çok es vermişiz. Özlemişim oturup yazmayı… Neyse ki artık “geri döndüm!” diyebiliriz. “Corona Günlerinde Jazz” ismini de bir süreliğine rafa kaldımak istiyorum. Sanırım ben dahil herkes 2.5 seneden beri bu kelimeyi duymaktan çok bunaldı.
Saf şekilde albümleri tanımaya, yorumlamaya, beni heyecanlandıran çok özel albümleri sizlere sunmaya devam edelim:
Charles Lloyd – “Trios: Chapel”
(2021 – ECM 2677)
“Corona bitti… Yani, belli ki bitti… E kimse maske takmıyor, rahat rahat dolaşıyor, madem öyle, ben de bir risk alayım da Kadıköy’e gidip uzun süredir yapmadığım bir şey yapıp müzik/ plak araştırması yapayım” diyerek harcadığım bir Cumartesi öğleden sonrası Charles Lloyd’un San Francisco – Fillmore Auditorium’da piyanoda Keith Jarrett, basta Ron McClure ve davulda Jack DeJohnette ile kaydettiği “Love-In” albümü ile karşılaştım. Üst üste 2-3 kere dinledikten sonra, Blue Note’tan 2016 yılında çıkardığı “Passin Thru”dan beri uzun süredir Charles Lloyd dinlemediğimi, “acaba şu anda neler yapıyordur adamcağız?” diyerek düşündüğümü, adeta kenarda köşede tozunu almam gerektiğini hissettiğim bir mink vazosu gibi olduğunu fark ettim.
84 yaşındaki Charles Lloyd, öncesini, sonrasını, ilerisini, gerisini, ötesini, berisini, herşeyi yaşamış, herşeyi görmüş, hissetmiş ve belli ki hissetmeye, hissettirmeye devam eden, üreten ve boşa vakit harcamayan bir müzisyen. Blue Note ile birlikteliğinin yeni projesi “Trios” şimdilik 3 albümlük bir proje, ve bu projenin ilk meyvesi “Chapel”da Lloyd’a gitarda grubu Marvels’ta (grubun Blue Note’tan çıkan albümleri de bulunmakta: “Tone Poem”, “Vanished Gardens” ve “I Long To See You”) birlikte çalıştığı Bill Frisell ve kontrbasta Thomas Morgan eşlik ediyor. Bill Frisell ve Thomas Morgan’ın, jazz öğretisi yapan okullarda ders konusu niteliğinde sayılabilecek ECM canlı performans albümleri “Small Town” ve “Epistrophy”yi de bu yazıda anmadan geçemeyeceğim sanırım.
Chapel’e geri dönersek: 2018 tarihli Coates Chapel – San Antonio, Texas konser kaydı olan albüm ilk dinleyişte sizi sıcak bir Temmuz akşamında hafif hafif esen rüzgarın teninizde yarattığı tatlı, hoş, mutlu etkinin uzun süreceğini garanti eden, bütünlüğünüzü başka bir tarafa yönlendirmeden yoğun bir huzur atmosferi içerisinde hayatınızda bir şekilde geri kazanabileceğini düşündüğünüz, dolayısı ile rahatlıkla gözden çıkarabileceğiniz 45 dakikalık muhteşem bir sanat sergisini ruhunuzun derinliklerine işliyor.

Thomas Morgan & Bill Frisell & Charles Lloyd (Photo: internet/unknown)
Billy Strayhorn’un 1967 yılındaki ölümünden önce yazdığı “Blood Count” ve Lloyd’un 1966 tarihli “Of Course, Of Course” albümündeki bir orijinal olan “Song My Lady Sings” sizi albüme çekerken, Charles Lloyd, Bill Frisell ve Thomas Morgan son saniyedeki altın golü Meksikalı vokalist Ana Gabriel’in parçası “Ay Amor” ve oryantal esintili “Beyond Darkness” ile atıyor. Söz konusu iki parçanın da bu albümü üst seviyelere taşıyacağını düşünüyorum. Son parça “Dorothea’s Studio” da swing esintili, bas yürüyüşlü ritmin peşinden koşan saksofon, gitar ikilisinin albümü arşa çıkararak tamamlamasını görüyoruz.
Trios serisinin 26 Ağustos’ta çıkacak ikinci albümü “Ocean”da Charles Lloyd’a piyanoda Gerald Clayton ve gitarist Anthony Wilson eşlik ederken, 28 Ekim’de çıkacak olan üçüncü albüm “Sacred Thread”de saksofoniste gitarda Julian Lage ile perküsyonda Zakir Hussain eşlik ediyor olacak. Albümler çıksın, onlara da bir-iki çift söz söyleriz elbette ki!
Saf, temiz, yalan-dolan olmadan hayatınızdan 45 dakikalık güzel bir anınızı trio müziğine adamak isterseniz “Charles Lloyd – Trios: Chapel” sizin için adeta biçilmiş bir kaftan ve koleksiyonlara ivedi şekilde konulmasının yanı sıra, dijitalde de her an dinlenmesi gereken özel albümlerde biri…
Kadro: Charles Lloyd (sax, alto flute), Bill Frisell (g), Thomas Morgan (b).
Parçalar: Blood Count, Song My Lady Sings, Ay Amor, Beyond Darkness, Dorothea’s Studio.
Lady Gaga & Tony Bennett – “Love for Sale”
(2021 – Streamline – Columbia – Interscope – B0033186-1)
“John Coltrane – Live in Seattle” albümünü yazdığım bir önceki yazımda bu albümden bahsedeceğimi söylemiştim. Her ne kadar 2021 tarihli bir albüm de olsa, eskimeyecek ve en azından “İşbirliği albümleri” denilen örnekler arasında yıllarca ön kulvarlarda koşturacak olan bir albüm piyasaya çıktı.
İzlediğim en son Matrix filmi ‘Matrix Revolutions’un tanıtım sekanslarından birinde ‘Başlangıcı Olan Herşeyin Bir Sonu Vardır” yazar. 95 yaşındaki Tony Bennett’in 61. (95 yaşındaki birinin hayatı boyunca 61 tane albüm çıkarmasının ne kadar inanılmaz olduğu gerçeği ile ilgili ayrıca kelimeler, cümleler yazmak istedim, ama artık o da başka bahara kalsın!) ve son stüdyo albümü “Love for Sale”i 1952’den beri doludizgin geçen muazzam yolculuğun final durağı olarak kabul etmemiz mümkün. 2016’da Alzheimer teşhisi konulan unutulmaz vokalistin son birkaç senedir hastalığının yavaş ilerlemesinden dolayı konserler verdiğini, kayıtlar yaptığını takip ediyorduk (Diana Krall ile Verve/Columbia için yaptıkları “Love is Here To Stay” albümü gibi) ama bizleri hüzünlendiren emeklilik haberi 12 Ağustos 2021 tarihinde, Radio City Music Hall’daki 95. doğumgünü konserinden bir hafta sonra geldi. Bu haber de “Love for Sale”i Tony Bennett’in dinleyicileri son kez selamladığı albüm olarak müzik tarihine sokuyor.
Albüm 2022’deki Grammy ödüllerinde “Best Album” ve “Best Engineered Album, Non-Classical” dallarında aday olup Lady Gaga ve Tony Bennett’e “Best Traditional Pop Vocal Album” ödülünü kazandırdı. Bu albümün “Best Traditional Pop Vocal Album” ödülünü kazanması ile Tony Bennett bu daldaki ödülü 1992’den beri (yaklaşık 30 senedir) toplamda 17. kez kazanmış oldu ve bu da sanırım jürilerin bu dalda fazla uzağa gidemeyeceğinin de bir göstergesi gibi duruyor.
Lady Gaga’ya inanılmaz bir önyargı besleğim yılların sonunda Tony Bennett ile yaptığı 2014 tarihli ilk işbirliği albümü “Cheek to Cheek”, algı kapılarımı yıkarak “sanırım Lady Gaga o kadar da önemsemeyeceğim bir vokal değilmiş?!” dedirterek kendisini yakın takibe almamı sağladı. “A Star Is Born” film müzikleri ile zaten hakkı olan ödülleri toparladıktan sonra Tony Bennett ile yaptığı bu muhteşem albümdeki performansı ile hak ettiği noktaya ulaştığını, biraz da ileri giderek Madonna, Beyoncé ile rahatlıkla aşık atabileceğini düşünüyorum. Madonna ve Beyoncé’nin kariyerlerindeki sayısız jazz albümlerini (!) de dinledikten sonra Lady Gaga’nın Tony Bennett ile yaptığı bu albümün yıllar sonra da adından söz ettireceği gerçeği altıda sanırım herkes birleşecektir.
Vokal işbirliği albümlerini sevenlerin kesinlikle beğeneceğini düşündüğüm “Love for Sale”de ilk göze çarpan, kulağa hitap eden parçalar “Night and Day”, “Love for Sale” ve “I Concentrate on You” oldu. Albümdeki birliktelik dört parçada da farklılık gösteriyor, vokalleri farklı parçalarda yoğunlaşarak dinleyebiliyoruz: İki parçada Tony Bennett’i dinlerken (“So In Love”, “Just One Of Those Things”) diğer iki parçada da Lady Gaga’yı (“Let’s Do It”, “Do I Love You”) dinliyoruz.
Mühür gibi gerçek: albüm yağ gibi akıyor… alın, dinleyin, dinletin!
Kadro: Stefani Joanne Angelina Germanotta (vo), Tony Bennett (vo)
Parçalar: It’s De-Lovely, Night and Day, Love for Sale, Do I Love You, I Concentrate on You, I’ve Got You Under My Skin, I Get a Kick Out of You, So in Love, Lets’ Do It, Dream Dancing, Just One of Those Things, You’re The Top.