Basçı ve ressam İlkin Deniz 1961 Sürmene, Trabzon doğumlu. Baba memleketi Çaykara’dan Adapazarı’na 1967’de taşındı. Adapazarı’na gittiğinde ilkokulda mandolini olan sanatçı ortaokulda akordeona, lise 1’de ise Cümbüş marka akustik gitar sahibi oldu. Lise 2’den itibaren bas gitar çalmaya başladı. Düğün salonu, pavyon, taverna, gece kulüpleri, gazinolar Anadolu turneleri derken 70’lerin sonlarından beri ilgi duyduğu jazz müziği hayatının bir parçası oldu. 1988 yılında eşi Gül ile evlendi. 1993’de ilk kaydı “Jazz Bank” kaset olarak Diskotur Müzik’ten piyasaya çıktı. Bu dönemin Türkiye’de çıkan ilk pop jazz kaydıdır.
1995’te Amerika’nın Florida eyaletine taşındı.
İlkin Deniz ile geçtiğimiz günlerde telefon üzerinden neler yaptığına dair bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Bana Caz Yapma” başlığıyla meraklısına youtube kanalında müzik anılarını anlatmaya başlayan sanatçıya neden bunları yapıyorsun diye sordum:
Türkiye’de iken isminin yanında “jazz” lafı geçen nerdeyse bütün müzisyenlerle çalma fırsatım oldu. Bunlara İsmet Sıral ve Erol Pekcan da dahil. Aşağıda linki yazılı youtube kanalımda aklıma gelen herşeyi kronolojik olarak anlatıyorum.
https://www.youtube.com/channel/UCBZ8tBbnmp-x98yfWYS1gKw
Florida’da neler yapıyorsun?
Burada da jazz çalmaya devam ettim, ve gördüm ki sırf bizim memlekette değil dünyanın her yerinde, hatta jazz’ın doğduğu topraklarda bile jazz az dinlenilir bir müzik olma yolunda hızla ilerliyor diyemeyeceğim, hatta geriliyor? Hele son zamanlarda aklımız akıllı telefonlara teslim olunca bu müzik iyice köşesine çekilir oldu. Jazz beyni kurcalayan bir müzik olduğu için söyledim bunu. Yeni jenerasyon hatta bizim jenerasyon bile her şeyi telefona sorar oldu.
Oralarda sadece çaldın mı yoksa kayıt da yaptın mı?
2008’de Old School ve 2009’da Goodfellas adlı iki jazz albümü çıkardım. 2006’da Erkan Oğur ve Turgut Alp Bekoğlu ile bir de Telvin albümünü çıkardık. Bir çok festivalde çaldık ve çalmaya devam ediyoruz.

İlkin Deniz (Photo: Gül Deniz)
Bildiğim kadarıyla başka kayıtlarda da çaldın değil mi?
Akın Eldes’in bir kaç albümünde çaldım, çok zevkliydi, Cango albümü enteresan aslında. Önder Focan’ın “Jazz Guitar” albümünde de çaldım.
Son iki yıldır “ Bass Alone” projesini yapıyorum. İlk Amerika’da başladım, bu projede jazz’ın öyküsünü anlatıp, hazırladığım backup’larla jazz’ın çeşitli tarzlarından örnekler çalıyorum. Amerikalıların kendi topraklarında bulunan bu müziğe bile ne kadar yabancı olduğunu görünce, eh biraz şaşırdım tabi. Genelden bahsediyorum.
Türkiye’ye de gelip gidiyorsun değil mi?
Geçen yaz Türkiye’de yaptığım bu sunumlardan toplanan paralarla da genelde kız çocuklarına dağıtılmak üzere 10’dan fazla enstrüman aldım. Bunu devam ettirmek istiyorum tabi ki.

İlkin Deniz (Photo: Gül Deniz)
Yeni kayıt projesi var mı?
11 senedir bir albüm yapmıyordum, Pandemi günlerini değerlendirerek bir albüm yaptım, her şeyin digital olduğu, albümlerin üretilen müziklerin internetten bedavaya kapışıldığı bu dönemde ben tam aksini yaptım, 250 adet basılan albümümü tek tek numaralandırıp imzaladım, sadece 250 kişide olacak bu albüm şimdilik maalesef sadece Kuzey Amerika ve Kanada’dan alınabiliyor, posta ile ulaştırıyorum. Yani diyeceğim ürettiğimiz bir şeyin küçük de olsa bir karşılığı olması gerektiğini düşünüyorum.
Son soru, bugünler için diyeceklerin?
Şimdilik 59 yaşındayım. 80 yaşından sonra albümlerimi bedava alabilirsiniz diyorum ama Old School ve Goodfellas albümlerim digital mecrada bulunuyor. O tarihte ilginç gelmişti, şarkıların bütün dünyanın her yerinden ulaşılabilir olması. Bir getirisi oldu mu, hayır, Ruhumu mu tatmin edecek. “bak beni Endonezya’dan bile birileri dinlemiş” ee, sonuç? Sıfır.
Allahtan resim yapma yeteneğim var da resim satarak kendi kendime sponsor oluyorum, yoksa durum hiç de iç açıcı değil.
Hele bu pandemi döneminde müzisyen arkadaşların işi çok zor, hele jazz müzisyenleri, online olmayacak tek müzik de jazz’dır herhalde…