Hakan Başar: “On Top of the Roof”
Ubuntu Music – 5065002180346 (2019)
Copyright – Ubuntu Music
Recording Studio – Babajim Studios and Mastering, İstanbul.
Producer – Fahrettin Hakan Başar
Executive Producer – Martin Hummel
Distribution – Equinox Music
Hakan Başar (p)
Ferit Odman (d – all exc. #5-8)
Halil Çağlar Serin (eb – #1-2-3-9)
Kağan Yıldız (b – #4-6-7)
İmer Demirer (tp. – #8)
F. Hakan Başar (g – #7)
1. On Top of The Roof (Michel Petrucciani)
2. Hub Art (Michel Petrucciani)
3. Poinciana (Nat Simon & Buddy Bernier)
4. Five Brothers (Gerry Mulligan)
5. Sometime Ago (Sergio Mihanovic)
6. Sandu (Clifford Brown)
7. Star Eyes (Gene de Paul & Don Raye)
8. If You Never Come to Me (”Inútil Paisagem” – Antonio Carlos Jobim)
9. Au Privave (Charlie Parker)
Yıllarca piyano jazz albümleri dinleyip, sevip, bu enstrüman ile gönül bağımı sağlamlaştırdıktan sonra artık herkesin kabul ettiği ve benim için artık çok geç olan bir gerçekle yüzleşmem gerektiğini anladım: Piyanoya çok erken yaşta başlamak gerekiyor, bunun lamı cimi yok!
Amatör bir davul sevdalısı olarak jazz’ın mutfak tarafında ‘arada’ haşır neşir olsam da, piyano gibi hiçbir zaman bir adım öteye gidemeyeceğimi bildiğim bir enstrüman için 6-7-8 yaşından itibaren (tabii bir yandan da su gibi akıp giden hayattan kopmadan) gerçekten sıkı bir çalışmanın sonucunda halen genç olarak kabul edilebilecek bir yaşta “iyi bir noktaya” varılabilir. Ancak ecnebinin “prodigy”, yurdum insanın da “mucize, dahi” olarak addettiği noktaya ulaşmanın nasıl bir yolu var, hangi aşamalardan geçmek gerekiyor, bunun için hangi oksijeni solumak gerekiyor, açıkçası hiçbir fikrim yok!
2004 doğumlu Hakan Başar, 8 yaşında piyano çalmaya başlamış ve “zehiri kapıp” Ubuntu Music’ten çıkan albümü “On Top of the Roof” kayıtlarına kendisini manen hazırlaması da 6-7 sene kadar sürmüş. 3-4 sene kadar önce TRT’de minik bir tanıtım kuşağı sırasında karışlaştığım ve yakın takibime aldığım Hakan’ın özellikle YouTube, Facebook gibi platformlarda paylaştığı çalışma videolarındaki tuşelerinden de hissedebildiğim kadar ile kendisinde Michel Petrucciani ve Oscar Peterson-vari bir kişilik oturtarak her çalışında kendisini daha da zorladığını ve bir üst seviyeye çıkardığını gördüm – zaten albümdeki Petrucciani ve Peterson’la ölümsüzleşen parçaları başarılı bir şekilde icrası da şaşırtmıyor. Bu ilk albümünde Hakan’a eşlik eden müzisyenleri de düşününce, albümü dinlemeden de aslında ne kadar kaliteli bir sonuçla birlikte olacağınızı anlıyorsunuz: davulda Ferit Odman, elektrik basta Halil Çağlar Serin, kontrbasta Kağan Yıldız ve trompette İmer Demirer. Babası da ayrıca bir parçada Hakan’ı yanlız bırakmamış.
Uzun bir süre sonra dergiye albüm eleştirisi yazmak amaçlı masamın başına geçtiğimde beni derinden etkileyen bir albüm ile başlamanın önemli olacağını düşünüyordum ve yanılmadığımı da anladım. Ubuntu Music’den çıkan Hakan Başar’ın ilk stüdyo albümü “On Top of the Roof”, kaliteli bir müzisyen kadrosu ve özel bir kayıt stratejisi ile genç bir müzisyenin jazz semalarında yüksek mertebede özgürce uçuşu için gerçekten başarılı bir ‘ilk sıçrayış’. Eğer bunun üzerinde kişisel çalışmaları varsa çok güzel, ancak eğer yoksa Hakan için naçizane tavsiyem kısa zamanda çıkarmasını umut ettiğim 2. stüdyo albümünde kendi parçalarına daha çok yer vermesi. Ülkenin son 5 senede müziğe yönelik bakış açısının özellikle genç nesil üzerinde kökten bir değişime uğradığını da göz önünde bulundurursak, (tabii ki de hayatı ikinci plana atmadan) daha çok sayıda ve daha çok mekanda konser vermesinin de, tanınırlığının artması yanında fiziksel ve ruhsal olarak da ileride karşılaşacağı jazz ‘sınavları’nda daha rahat olmasını sağlayacaktır. Kim bilir, bugün Hakan Başar Trio, Quartet, Quintet konserleri derken, bir gün bakmışız Hakan’ın senfonik orkestra ile kayıt stüdyosundan fotoğraflarını görürüz?
Hakan Başar ve “On Top of The Roof” ile güzel ve sımsıcak bir yolculuk bizleri bekliyor.