Müzisyen Randy ve Aydın Esen’in iki oğlundan biri olan Cenk Amerika’da Berklee’yi bitirdi ve baba ocağına döndü. Kendisi ile bir mini röportaj yaptık.
Cenk kaç yaşındasın?
1999 İstanbul doğumluyum.
Piyanoya ne zaman başladın?
9 yaşında piyano çalmaya başladım ama 16 yaşında Berklee Müzik Okulu’nun Perugia, İtalya’daki “Umbria Jazz Klinikleri” programına katıldıktan sonra merakım arttı. Berklee’de piyano performansı mezunu ve ayrıca piyanist Danilo Perez tarafından kurulan ve yönetilen Berklee ‘Global Jazz’ Enstitüsünde okudum.
Kimlerle çalıştın?
John Patitucci, Dave Liebman, Terri Lyne Carrington ve George Garzone gibi ustalarla çalıştım.
Bestelerin vardır da hiç kayıt yaptın mı?
Var, ilk önce ‘Phases’ başlıklı projemi EP olarak Aralık 2019’da yayımladık. Aynı zamanda ilk EP’miz Ağustos 2019’da çıkardığımız “Mysthree” projesinin de bir parçasıdır. Ayrıca, Portrait and a Dream adlı grubunun da bir üyesiyim. Bu arada ‘Red Planet’ adlı ilk EP’m Ekim ayında çıktı.
Müzik hayatı dünyada Corona yüzünden durdu, neler yapmayı planlıyorsun? Hedefte ne var?
Evet, müzik endüstrisi gerçekten zor bir dönemden geçiyor ama sanatçı olarak bizim yapabileceklerimiz hiç bitmez, bitmemeli de. Aklımda yeni projeler var ve Mart ayından beri yoğun bir şekilde kompozisyonlara daldım ve gelecek için planlamalar yapıyorum. Eylül ayından itibaren Londra’da yaşıyor olacağım ve kariyerime bir süre orada devam edeceğim. Uluslararası seviyede projeler geliştirmek ve müzisyenler ile iletişimde olmak çok önemli benim için, bunu devam ettirmek en büyük hedefim.