Kuhn Fu, sanırım son zamanlarda dinlediğim en ilginç müziği yapmış diyebilirim. Grubun adı bir dövüş sanatını andırsa da Kuhn Fu, grubun bestecisi ve gitaristi olan Christian Achim Kühn’dan gelmekte. Grup, epik bir karnaval atmosferi içinde yeni bir evren tasarlamış. Kendi cümleleriyle “paranoyak prog-punk-jazz” olarak tanımladıkları performanslarını yazılı müziği doğaçlamanın sonsuzluğuyla birleştirmişler.
Grubun basçısı Esat Ekincioğlu ile birlikte 10. yılını kutlayan grup, bugüne kadar 23 ülkede 300’den fazla performans sergilemiş. Her bir performansın birbirinden ilginç olduğuna eminim. Müziğin içinde şekiller, renkler ve tatlar duyabiliyorum.
Kuhn Fu, nefesli enstrümanların hakim olduğu bir grup. Grupta Christian Kühn (DE) ile birlikte, klarinette Tobias Delius (UK), tenor saksofonda John Dikeman (US), bas klarinette Ziv Taubenfeld (ISR), bariton saksofonda Sofia Salvo (ARG) nefeslilerde yer almakta. Grupta Esat Ekincioğlu (TR) bas ve George Hadow (UK) davulda yer almış. Aynı zamanda Christian Kühn, John Dikeman ve Esat Ekincioğlu albüme kendi sesleriyle de katılmışlar. Müziğe geleneksel anlamda bir vokalist gibi katkıda bulunmadıkları ve yine geleneksel anlamda bir şarkı söz konusu olmadığı için insan sesi albümde efektif bir malzeme olarak kullanılmış. Kimi zaman bir hikaye anlatıcısı olarak, kimi zaman da resitatif bir kesitte bir efektif unsur olarak yer almışlar.

Kuhn Fu (Photo: Kuhn Fu)
Jazz is Expensive albümü, birbirinden farklı karakterde 14 parçadan oluşmakta. Her bir parça doğrudan birbiriyle bağlantılı değilmiş gibi tınlasa da her biri albümün genel atmosferini destekleyici bir tınıya ve ruh haline sahip. Bir sonraki parçanın nasıl başlayacağı veya nasıl sona ereceğiyle ilgili dinleyicinin herhangi bir fikri olmuyor. Son derece kaotik başlayan bir cümleden sonra bunun tam aksine huzur ve mutluluk hissi veren bir melodi başlayıp bizi ters köşeye yatırabiliyor. Bunu özellikle Fisherman parçasında net olarak görebilirsiniz. Fisherman, her ne kadar masalsı bir hikayeymiş gibi tınlasa da müziğin içinde bir yerlerde çalılıklar arasından bakan bir karanlık karakter kendisini hissettirebiliyor.
Bunca nefesli ile birlikte albümde yazılı müzikle doğaçlama kesitler arasında belirli bir denge söz konusu. Ancak yine de grubun ne zaman kendini kaybedip deri değiştireceğini öngöremiyoruz. Yeni bir Kuhn Fu dinleyicisi olarak Kühn’ün kompozisyonları ve grubun doğaçlama atmosferine alışmak için zaman vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Dinledikçe müziğin içine girebilmek daha kolaylaşıyor. Fakat, unutmamak gerekli, canlı performans sırasında her şey çok farklı algılanacak ve hissedilecektir.
Jazz is Expensive, Grimm Kardeşler’in “Balıkçı ve Karısı” masalını heyecanlı bir karnaval atmosferi içinde açık doğaçlama pasajları içinde anlatmış. Kühn’ün müziği ve tüm doğaçlamalar dinleyiciyi sürekli değişen görüntüler ağı içinde bulmasını sağlıyor. Müzikte geleneksel anlamda ‘mükemmel’ olandan uzak, renk ve tını arayışları söz konusu. Müziği zamana ve mekana bağlı olmaktan kurtarıyor. Kuhn Fu’nun bir sonraki adımını heyecanla bekliyorum.