Marc Sinan & Oğuz Büyükberber: “White”
ECM – 6717054 (2018)
Marc Sinan (guitar, electronics)
Oğuz Büyükberber (clarinet, electronics)
Tasarım: Sascha Kleis
Ses Mühendisi: Jan Erik Kongshaug
Kapak Fotoğrafı: Fotini Potamia
Liner Fotoğraı: Michel Marang
Kayıt Stüdyosu: Rainbow Studio, Oslo / October 2016
Yapımcı: Manfred Eicher
1. Upon Nothingness, Yellow
2. There I
3. Upon Nothingness, Blue
4. There II
5. Upon Nothingness, Green
6. There III
7. There IV
8. There V
9. Upon Nothingness, White
10. Upon Nothingness, Red
Bir önceki yazımda jazz müziğinde duo ortaklıkların geldiği güzel örneklerden birini, Can Çankaya & Kağan Yıldız ortaklığı “Timeless”ı sizlerle buluşturmuştum. Ne güzel bir tesadüf ki, bu yazımı da doyumsuz bir duo projesine ayırdım: “White”.
Jazz ile ilgilenen istisnasız her müzisyenin müzik hayatlarında bazı dönüm noktaları vardır: müzisyen olarak verdikleri ilk konser, ilk albüm, ilk albümlerinin lansman konseri, yurtdışında hayal ettikleri ünlü jazz kulüplerinde sahne almak ya da Downbeat, JazzTimes gibi dünyaca ünlü dergilerde albümlerinin iyi ya da kötü eleştirilmesi gibi. Hiçbir jazz müzisyeninin reddedemeyeceği başka bir hayal de albümlerinin Blue Note ya da ECM plak şirketlerinden çıkmasıdır sanırım. Kabul gören gerçek, buradan çıkan albümlerin jazz sahnesinde “Tamam, artık bu kişi veya grup kelimenin tam anlamıyla ‘olmuştur’ “ dedirtmesidir. Oğuz Büyükberber’in bir Facebook post’unda White’ın master kayıt fotoğrafını paylaştığında içimden “oh be!” dediğimi hatırlıyorum, zira Büyükberber’in önceki stüdyo albümlerindeki orjinalliği ve lezzeti tattıktan sonra ECM’in sonunda ismini ön kapağa büyük puntolar ile yazabilecekleri, Keith Jarrett, Carla Bley, Jan Garbarek, Tomasz Stańko, Enrico Rava gibi dahi bir müzisyene kavuştuklarını düşünüyorum.

Oğuz Büyükberber & Marc Sinan (Photo: Michel Marang)
Marc Sinan’ın kendini ECM’de kanıtlaması ve bu şirketle ilk birlikteliği 2009’de Alman piyanist Julia Hülsmann ile yaptığı “Fasil” ile gerçekleşmiş, Dresdner Sinfoniker’da konuk solist olan Oğuz Büyükberber ile ECM’deki ilk teması da 2013’teki “Hasretim – Journey to Anatolia” ile olmuş, ayrıca Sinan’ın ve radio/audio play projesi “Oksus”da ve “White”ın ilk adımlarının atıldığı “Komitas” projesinde buluşmuşlardı. İki müzisyenin hayatın farklı sarp dağlarının zirvelerinden gelip (Marc Sinan’ın Batı Avrupa klasik müzik akımı ile yoğrulmuş bir gitarist iken doğaçlamaya ve Türk müziğine yakınlaşması, bunun yanında Türk müziği ve jazz ile adımlarını atmaya başlayan Oğuz Büyükberber’in seneler içerisinde serbest doğaçlamanın ve çağdaş jazz müziğinin ülkemizdeki en önemli müzisyenlerinden birisi olması) buluşması, ikilinin yıllar içerisinde bağlarını koparmaması ve aynı doğrultuda ilerleyebilmeleri ünlü prodüktör Manfred Eicher’in de gözünden kaçmamış olacak ki, ortaya çok orijinal bir “konsept albüm” ortaya çıkmış. Yukarıda belirttiğim geçmişleri de düşününce “White”, taze bir müzik olarak karşımızda. Asli enstrümanlar gitar ve klarinetin yanında elektronik müzik aletlerin de kullanarak da şekillendiği “White”ın en çarpıcı detayı, Marc Sinan’ın “Upon Nothingness” adı verdiği 5 melankolik bölüme ayrılması ve 1. Dünya Savaşı sırasında Almanya’ya gönderilen Ermeni esirlerin toplama sırasındaki ortam seslerini müziğine birleştirerek albümü değişik bir atmosfere doğru sürüklenmesi olmuş. Marc Sinan’ın kendi deyimi ile “real ve sürreal’in arasındaki ayrım bulanıklaşmış”. “Yellow”, “Blue”, “Green”, “White” ve “Red” beşlemesini hayatın farklı, fakat iç içe geçtiklerinde yek bir vücut oluşturacak huzurlu renklerine benzetmek, parçaları ayrı ayrı dinlerken “renklerin müziğini” hissedebilmek mümkün oluyor, özellikle “Upon Nothingness, White”daki saflığı ve gerçekten o bembeyaz temiz ruhu benimseyerek deneyimlemenizi tavsiye ederim. Elmanın diğer yarısı olan Oğuz Büyükberber’in albüme 5 parçalık katkısı “There” serisi gitar ile klarinetin müzik sahnesindeki fikir alışverişinin sanırım en güzel örnekleri olabilir. Tamamen yazılı kompozisyon ve kurallı doğaçlama arasında gidip gelen bu parçalar dizgesi, bilinenle hayal edilen, özlenen arasındaki ilişkiye ve bu ilişkinin hayatımızın birçok alanına (yerleşiklik, aidiyet, iletişim vb…) yansıyışına dair detaylar içeriyor. Hem sabit notasyonlar hem de doğaçlamalar makamsal Türk müziğinden yola çıkılarak elde edilmiş kurallarla oluşturulmuş.
Senenin bence en çok heyecanlandıran albümü olan, ve DownBeat dergisinden aldığı 4.5 yıldız ile emsalleri arasında bir adım daha öne çıkarak gururlandıran Marc Sinan & Oğuz Büyükberber’in ilk ortak ECM projesi “White”ı, jazz duo albümlere olan ilginin daha da artacağı büyük bir basamak olarak da görmek mümkün.
spotify / itunes linkler: