2020 yılı hepimiz için zorlu geçti. Ama bazı sektörlerde etkisi daha çok hissedildi. Şimdi gelin jazz müzisyenleri, mekan işletmecileri/emekçileri, jazz performansları ve jazz seyircileri bakımından İstanbul’u bir mercek altına alalım. Ankara ve İzmir gibi jazz performanslarının sıklıkla gerçekleştiği diğer şehirlerimizde de benzer bir durumun söz konusu olduğunu unutmayalım tabii.
İstanbul’da jazz performanslarının sıklıkla düzenlendiği 20’nin üzerinde mekan var. Bunların pandemi sürecini nasıl geçirdiklerine baktığımızda iki tipte mekanın olduğunu gözlemlemekteyiz:
-Mart ayından sonra mekanlarını tamamen kapatanlar
-Yasaklar olmadığı sürece işletmelerinde gerekli önlemleri alarak daha düşük kapasiteyle çalışmaya devam edenler
Aşağıdaki tablodan görüleceği üzere, jazz performansları açısından mekanlarda ortalamada %60 oranında bir düşüş söz konusu.
Mekan işletmecileriyle yapmış olduğum görüşmelerde ortak izlenimim, işletmecilerin mekan çalışanları ve jazz müzisyenlerini desteklemek için ellerinden geleni yaptıkları yönündedir. Ayrıca, sabit giderler nedeniyle hepsinin zor durumda oldukları ve devlet desteğinin hiç yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Nardis Jazz Club’ın 2019 ve 2020 yıllarına ait aylık jazz performansı sayılarına bakıldığında, 2020 yılında 4 ay kapalı olduğunu, 2 ayda da yasaklar nedeniyle kısmen iptallerin olduğunu görüyoruz. Diğer aylarda da yarı kapasitede çalışmaya devam etmiştir. Fakat 2020’nin Kasım ayından sonra pandemi yasaklarından ötürü tamamen kapanmıştır.
Bova’daki durum ise biraz daha kötü görünüyor. 2020 yılında sadece 3 ay açık kalabilmişler.
The Badau’daki aylık jazz performansı istatistiklerine bakıldığında pandemi döneminde 4 ay hiç konser gerçekleşemediği görülüyor. 2019’un Haziran-Eylül ayları, mekan değiştirme nedeniyle istatistiklere sıfır şeklinde yansımıştır; o dönemde konserler devam edebilseydi, kıyasladığımızda Nardis Jazz Club’ı gibi büyük bir fark çıkacaktı.
AVM’lerde yer alan Tamirane mekanları ise 2020’nin Mart ayından beri hep kapalı kalmış durumda.
İstanbul’da canlı olarak jazz performansının en çok gerçekleştiği üç mekanın seyirci sayılarını 2019 ve 2020 yıllarındaki doluluk oranlarına göre kıyaslarsak, dramatik düşüşü görmüş oluruz. Buradaki değerler hesaplanırken, doluluk oranını %60 varsayarak hesaplama yapılmıştır. Örnek olarak bakarsak; 2019 yılında Nardis Jazz Club’ına yaklaşık 20 bin seyirci geldiyse, 2020 yılında yaklaşık olarak en fazla 5 bin seyirci gelebilmiş diyebiliriz. Bova’ya ise 2019’da 15 bin seyirci geldiyse, 2020’de en fazla 2 bin seyirci gelebilmiş diyebiliriz. The Badau’da da benzer bir sonuç ortaya çıkmaktadır.
Şimdi sözü mekan işletmecilerine verelim.
Zuhal Focan (Nardis Jazz Club’ın işletmecisi):
2020 yılında çalışanlarımız ve bizim açımızdan çok zor geçti. Çalışanlarımızdan iki işte çalışmak durumunda kalanlar oldu. Kişisel sorunları nedeniyle istifa etmek zorunda kalanlar oldu. Çalışanlarımız kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyorlar ama yetmiyor tabii; bizden de yüklü bir destek alıyorlar. 40 kişilik seyirci kapasitesiyle de olsa devam edebilseydik, zararı minimize ediyorduk. Ama bu şekilde kapanmak çok kötü oldu. Sıfır gelirimiz var ve kira ödemeye devam ediyoruz. 2020’nin Kasım ayından beri yasaklar nedeniyle işletmemizi kapalı tutmak durumundayız.

Nardis (Photo: internet/unknown)
Eren Noyan (The Badau’nun işletmecilerinden):
The Badau, Yel Değirmeni’nde 90m2’lik küçük bir mekanda başlamıştı; o zaman 35 kişilik bir seyirci kapasitemiz vardı. 2019 Haziran’ının sonunda sezon arasına girildi. 16 Ekim’de Akasya AVM’deki yeni mekanımızda konserler başladı. 2020’de ise 16 Mart’ta pandemi yüzünden kapatmak zorunda kaldık. Yeni mekanımızda oturmalı düzende 150 kişi kapasitemiz vardı ve 200’e yakın seyirci gelebiliyordu. Sahnemiz içerideydi ve pandemi önlemleri alınırken, yazın sahneyi açıkhava alana alabildik; 60 kişilik bir kapasiteyle konserlere devam ettik. Eylül ayından sonra havaların soğumasıyla sahne içeri alındı; o durumda kapasitemiz 30’a geriledi. Müzisyenlerimiz zor durumda kalmasın diye alt bir limitte ödeme teklif ettik ve müzisyenlere ödemeler devam etti. Müzisyenler de bu zor koşullarda, fedakarca davranıp para istemediler, ama biz elimizden geldiğince ödemelere devam ettik… Badau’da aşçısından garsonuna toplam 20 kişi çalışıyor. Çalışanların bir kısmı ayda 1.200 TL devlet yardımından faydalanabildiler. Bizim Kültür-Sanat mekanları olarak gördüğümüz bu konser mekanları, başkalarınca eğlence mekanı olarak görülüyor. Bu tür mekanları yaşatmak için devletin ve özel kişilerin elinden geleni yapması lazım.

The Badau (Photo: internet/unknown)
Ahmet Bawer Aydemir (Bova Sahne’nin işletmecilerinden):
2019’un Ocak ayında Ricky Ford’un konuk olarak sahne aldığı Cem Tuncer Quartet konserinde 115 seyirci ile kapasitemizin en yüksek noktasına ulaştık. 2019’da haftasonlarında genelde 60 seyirciye ulaşıyorduk, haftaiçinde ise yaklaşık 30 seyirci oluyordu. 2020’de ise ilk 2 ay açık kalabildik. Pandeminin Mart ayında hız almasıyla birlikte ne yazık ki mekanımızı geçici süre için kapattık ve daha sonraki süreçlerde çalışanlarımızın ve seyircilerin sağlığını riske atmamak için kapalı kalma kararı aldık. Bu süreçte çalışanlarla birlikte çok zor durumda kaldık. Kitlesel fonlama platformu Fongogo’da BOVA Dayanışma Projesi gerçekleştirdik ve yaklaşık olarak 27.000 TL bağış topladık. Devletin çalışanlarımıza verdiği işsizlik maaşı ise yaklaşık 1.500 TL idi.

Bova Sahne (Photo: Uygar Bulut/ajanstabloid.com)
Jazz müzisyenleri canlı performansları iptal edildiği için önemli bir gelir kapıları kapatılmış durumda. Devlet yardımından faydalanabilen yok denecek kadar az. Şu an çevrimiçi konserlerle, özel derslerle, çıkardıkları albümlerle ve başka sektörlerde çalışarak gelir elde etmeye çalışıyorlar. 2020 yılındaki yerli jazz albümlerine baktığımızda 75 tane albümün (44 LP, 3 EP, 28 Single olarak) piyasaya çıktığını Cazkolik’te yayımlanan Türkiye Caz Albümleri Arşivi çalışmasından görebiliyoruz. 2019 yılıyla kıyaslarsak, 2019’da 65 yeni jazz albümünün (54 LP, 2 EP, 9 Single olarak) piyasaya çıktığını görüyoruz. Yani 2020 yılında jazz müzisyenlerinin yeni albüm üretimleri açısından verimli bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. (Kaynak: https://cazkolik.com/turk-caz-albumleri?ara=&sirala=4)
2021 yılında umarım Jazz dolu güzel günlerde tekrar bir araya gelebiliriz…