“behind the light and shine”
Çevresine yaydığı güzel enerji ve ışıkla parlayan sıra dışı bir vokalist…
16 Mayıs 2019, ben ve benim gibi bu projeyi bekleyen bir çok Randy Esen hayranı için rüya gibi bir geceydi.
Geçtiğimiz yazın ikinci yarısında İstanbul’da Babajim Stüdyoları’nda kaydedilen proje Randy’nin kendi adına kaydettiği ilk albüm. İlk albüm her zaman başkadır. Bu yüzden Randy de çok heyecanlı ve enerji doluydu.
“Behing the light and shine” projesi üç önemli müzisyeni bir kez daha bir araya getirdi. Randy Esen, Aydın Esen ve Ra Kalam Bob Moses… Bu üç sıra dışı müzisyen olanca yaratıcılıklarıyla Randy’nin yazdığı sözler ve bestelediği melodiler ile birlikte neredeyse tamamı doğaçlama olan muhteşem bir albüm kaydetti. Albümde ve projenin içinde bas hattını üstlenen bir enstrüman yok. Tüm tuşlu çalgılar Aydın Esen’in sınır tanımaz yaratıcılığı içinde Randy’nin müziği ve Ra Kalam Bob Moses’ın eşliği ile birleştiğinde tek bir dinamiğini ve ifadesini kaçırmak istemeyeceğiniz eşsiz bir müzik ortaya çıkmış.

Aydın Esen & Randy Esen & Bob Moses (Photo: Hakan Kamalı)
Müziğin büyük bir kısmı doğaçlama ve anlık olarak ortaya çıkıyor, bu yüzden her performans tekrarı olmayan eşsiz bir dinleme deneyimine dönüşüyor. Konser de hepimiz için böyleydi diye düşünüyorum. Karşımızda Randy gibi sıra dışı bir vokalist, bir yanda Aydın Esen gibi sonu gelmez bir yaratıcılık örneği ve diğer yanda da her dokunuşuyla harikalar yaratan kendi dilini yaratmış bir davulcu olan Bob Moses’ın karşısında hepimiz unutamayacağımız bir dinleme deneyimi yaşadık.
Bas hattının olmayışı Aydın Esen ve Bob Moses’a sınırsız bir özgürlük alanı sağladı. Müzik performans sırasında yaşayan ve kendi kararlarını veren bir organizmaya dönüştü. Randy ise zaman zaman kendine ait olan alanda üçlüye cesurca yön verdi. Mikrofona yaklaştığı anda her şey değişmeye başlıyor ve salonu Randy K. sarıyordu.
Randy çok deneyimli ve yüksek seviyede bir vokalist. Dinleyici için sanki her anı önceden tasarlanmış gibi görünen performans içinde Aydın ve Bob ile birlikte sıkı ritmik dokular ve ne zaman değişeceği öngörülemeyen atmosferler arasında dengeyi sağlamak onun en başarılı olduğu yanlarından biri olsa gerek.
Konser akşamı Esen ailesi tam kadro sahnedeydi. İlk performans sırasında sahneye Randy ve Aydın’ın oğullarından biri Cenk geldi ve babasıyla birlikte tuşlu oyun bahçesinde ekibe dahil oldu. Oyun bahçesi demek az bile kalmış olabilir çünkü, Aydın Esen aynı anda bazen dört farklı enstrümanı birden kullanarak bize “büyük” bir müzik sunuyordu. Benim için Aydın Esen 4 kişilik müzik yapan bir müzisyen. Bunu anlamak için performans sırasında gözlerinizi kapatmanız yeterli olur sanırım.

Cenk Esen & Aydın Esen & Randy Esen & Bob Moses (Photo: Hakan Kamalı)
Konserin ikinci yarısında Esen kardeşler Cenk, Aykan ve Timekeeper’dan oluşan Mysthree sahnedeydi. Anne ve babası yetmezmiş gibi onlar da harika bir performansla geceyi noktaladılar. Onlar da elektronik ve house müziğini jazz etkileriyle birleştirdikleri özgün sound’larıyla harıl harıl çalışmaktalar. Önümüzdeki aylarda üçlü ilk albümlerini yayınlayacaklar sanırım. Bunu da meraklıları için söylemek istedim.
Yazımı bitirirken bu müziği ürettikleri ve bize dinleme şansı tanıdıkları için Randy K. Esen, Aydın Esen ve Ra Kalam Bob Moses’a teşekkür ediyorum. Değerli zamanını ayırıp yazımı okuyan herkese, dinleyici ve müzik/müzisyen arasındaki en önemli köprülerden biri olan Jazz Dergisi’ne de sonsuz teşekkürler.
Müzik iyi olan her şey gibidir ve paylaştıkça çoğalır. Kendinizi müziksiz bırakmayın…