Jazz alemi sizleri ve bizleri uzun zamandır üzmüyordu, zamansız ama beklenen ölümlerle… Charlie Parker, John Coltrane, Bill Evans’ın zamansız ama şaşırtmayan vedalarını yok sayıyorduk ne güzel. 13 yıldır diyalizde olan 49 yaşındaki trompetçi Roy Hargrove’un şaşırtmayan ani kaybı işte böyle sarstı jazz’ın son neslini. Gerek yoktu üzmeye bu sağlıklı dinleyici neslini. Ama Mozart, Chopin, Schubert, Schumann gibi evrensel dahi müzisyenlerden günümüze intikal eden bu trend ara ara kendini gösterebiliyor, demek ki…
1990’lı yılların başında yıldızı parlamaya başlayan bu yeteneği çalgıdaşı Wynton Marsalis keşfetmişti “Jazz’ı temiz tut, Bebop’u koru” diyerek Lincoln Center’da jazz polisliği yapmaya başladığı ilk dönemlerde.
Hargrove, kendine özgü bebop çizgisini,baştan çıkarıcı bir swing ve funk ile harmanlayarak sundu dinleyicilerine. Sahnede ise renkli takım elbiseleri ve güneş gözlükleriyle jazz’ın farklı dönemlerinin sahne görüntülerini de seyircilerin bilinç altlarına göndermiş oldu. Funky parçaları RH Factor adlı fusion grubu ile seslendirirken, nispeten daha ‘straightahead’ sayılabilecek yorumlarını Earfood grubu ile yorumlamaktaydı. Miles gibi sadece teşekkür etmek için mikrofonu eline alırdı, onun dışında herşeyi trompetiyle dile getirirdi. Marsalis ve Sonny Rollins gibi jazz geleneğinin mihenk taşlarının yanında Common ve Erykah Badu gibi yeni nesil soul müzisyenleriyle de çaldı. Ticari açıdan başarılı hiphop albümleriyle daha geniş kitlelere seslenme imkânı buldu. Kendi adına yirmiden fazla, eşlikçi olarak da elliden fazla albümde yer aldı.

Roy Hargrove Quiıntet (Photo: Taşdemir Aşan)
Roy Anthony Hargrove 16 Ekim 1969 tarihinde Texas eyaletinin Waco şehrinde dünyaya geldi. Lise eğitimini aldığı Booker T. Washington High School for the Performing and Visual Arts genç yetenekler için bir çekim merkeziydi adeta. Nitekim bu lisenin mezunları arasında Erykah Badu ve Norah Jones gibi günümüzün başarılı sanatçıları da yer almaktadır.
Hargrove’u ilk etkileyen müzisyen, uzun yıllar Ray Charles ile birlikte çalan tenor saksofoncu David “Fathead” Newman olmuştu. Ardından bu ünlü okula bir gün Wynton Marsalis uğradı; Hargrove’dan o kadar etkilendi ki Texas’ta vereceği bir sonraki konsere yanında bu genç yetenek ile çıktı. Ardından Boston’daki Berklee ve New York’taki New School konservatuarlarında eğitim aldı, Hargrove.
İki kere Grammy ödülüne layık görüldü. 1998 yılında Küba’da kaydedilen Habana albümüyle en iyi Latin jazz performansında Grammy alırken ve 2003 yılında piyanoda Herbie Hancock ve saksofonda Michael Brecker’in yer aldığı Directions in Music ile en iyi enstrümantal jazz albümü kategorisinde bu ödülü aldı.
Davulcu, DJ ve prodüktör Questlove’ın dediği gibi “Müzik ile ilgili düşünürken kafamda duyduğum tek kişilik nefesliler bölümüydü” Roy Hargrove…