2 yıl önce Montreux jazz vokal yarışmasında tanıştığım, orada geçirdiğimiz kısa zaman içinde sıcak ve içten tavırları ile güzel bir arkadaşlık yaşadığım Caloé ile, bir sonraki yıl da Made in New York Jazz yarışmasında New York’da tekrar karşılaşıp aynı sahneyi paylaşıp birlikte Take The A Train parçasını seslendirmiştik. Ekim ayında Akbank Jazz Festivali kapsamında İstanbul’a geleceğini öğrendiğimde çok sevindim ve 27 Ekim’de Nardis Jazz Club’da kendisi ile yollarımız tekrar kesişti.
Burak Dursun & Uraz Kıvaner & Caloé (Photo: Onno Karens)
Piyanoda Uraz Kıvaner, davulda Ferit Odman, trombonda Burak Dursun, kontrbasda Kristian Lind ve vokallerde Caloé! Bir çok izleyicinin konseri ayakta seyrettiği müthiş bir Cumartesi gecesi. Her nota, her söz, her vurgu ayrı bir duyguyu yansıtırken bir bütün halinde dinleyicide güçlü bir etki bırakıyor. Caloé şarkıları söylerken yaşıyor ve gözlerini dinleyicilerden ayırmıyor. Sıra doğaçlamalara geldiğinde tıpkı bir keman gibi etkileyici bir entonasyonla şarkıları adeta sesiyle çalıyor. Bunu öyle ustaca yapıyor ki sahnedeki müzisyenler ve dinleyiciler sanki bir hazineyi keşfedercesine heyecanla onun bu yolculuğunu izliyorlar. Şarkılar bittiğinde de seyirci ile başka bir iletişim başlıyor; müzisyenliğine hayran olduğunu söylediği Uraz Kıvaner’e takılıyor, şakalar yapıyor: “Bu gece aslında Uraz’ın gecesi ve şimdi onunla birlikte size bir şarkı söyleyeceğiz” diyor. Heyecan dorukta, seçtikleri parça I Fall in Love Too Easily. Birden sahne bir müzikale dönüşüyor. Gözlerini birbirlerinden ayırmadan şarkıyı söylüyorlar ve büyük bir alkış kopuyor. Her fırsatta sahnede birlikte olduğu müzisyenlere hayranlığını dile getiren Caloé, aynı zamanda sololar sırasında onların videolarını çekmeyi de ihmal etmiyor. İstanbul’da, bu sahnede bulunduğu her anı doya doya yaşamak ve biriktirmek ister gibi görünüyor.
Caloé şarkıcılığının yanında aynı zamanda bir şarkı yazarı. Gecede ana dilininde yazdığı bir çok şarkısını da seslendiriyor. Bu şarkılardan birinin adı Suriye’de şiir anlamına gelen Chiir. Sözleri annesi Helyett Bloch’a, bestesi kendisine ait. Savaştan kaçıp ülkelerini terk eden insanlar için yazılmış çok etkileyici bir şarkı Chiir.
Caloé (Photo: Sar Prodüksiyon)
Gecenin sonları yaklaşırken Uraz Kıvaner’in “blues gibi ama farklı” olarak tanımladığı ve bu nedenle ismine Not Another Blues adını verdiği parçasını çalıyorlar birlikte. Vokal için pek de kolay olmayan bu parçayı Caloé’nin 10 dakika gibi kısa bir zamanda öğrendiğinin altını çiziyor Uraz. Gece sonlanırken bis için büyük alkış toplayan grup, tekrar sahneye çıkıyor ve Caloé’nin geçtiğimiz yıllarda yeniden yorumladığı bir Stevie Wonder şarkısı Part Time Lover ile geceye damgasını vuruyor.
Bundan sonra Caloé ile yolumuzun nerede kesişeceğini sabırsızlıkla bekliyorum.
